Toprağın ahı!
Toprağın bedduası böyle oluyor. Erzincan toprağının ahı tuttu. Altıncı şirket işçileri işten atmaya başladı. Erzincan toprağındaki altını"vahşi madencilik ya da sömürge madenciliği"denilen yöntemle çıkaracağı ÇED raporunda, ruhsatlarda, ziraat ve madenci odaları uyarılarında yazıyordu.
Dinlemediler.
Destekle!
Teşvikle.
Vergi affıyla.
Korumayla.
Kollamayla.
Atatürk, Keban ve Karakaya barajlarının sularını besleyen Fırat Nehri'ne akan Karasu'ya 350 metre yakınında deprem hattı toprağında siyanürle altın çıkartma izni verildi.
Altıncı şirket ruhsatı aldıktan sonra kendi hazırladığı raporunda (Yatırımcı Bülteni) Erzincan'daki işletmeyi "dünyanın en karlı altın madenlerinden biri"diye duyurdu. 2044 yılına kadar 4 milyar 254 bin ons (1 ons 31 gram) altın üretecek. Dünya altın fiyatlarını ölçü alarak bu miktar altını 7 milyar 564 milyon dolara satacak. Türkiye'ye sadece yüzde 5.6'sına denk gelen 426 milyon dolar "devlet hakkı" verecekti.
Hiç bekletilmedi.
İlk ÇED raporunu 2008 yılında aldı. 2010 yılında üretime başladı. Önce 250 hektarlık Hazine arazisi üzerindeki toprağı kazıdı, ağaçları kesti, ormanı yok etti. Bu sırada bölgenin köylülerine hane başına 130 bin TL bağış yapıp"madene karşı hiçbir koşulda dava açmayacakları sözünü"noterden onaylı aldı.
Erzincan'ın o bölgesinde çiftçiler, koyun-kuzu beslemekten, tulum peyniri üretiminden, ekim-biçim yapmaktan vazgeçti, madende işçi oldular. Altıncı şirket, Erzincan'da kaymakamı, belediye başkanını, ticaret odası başkanını, muhtarları, milletvekillerini toplayıp Amerika'ya geziye götürdü.
Erzincan Spor' a 21 milyon TL, Erzincan Üniversitesi'ne 14 milyon TL bağış yaptı. Bütün bunlar Ankara'da Cumhurbaşkanın, bakanların, bölge milletvekillerinin, valilerin, savcıların, hakimlerin, polis komiserlerinin gözleri önünde oldu. Altıncı şirket neyin karşılığında bizim ülkemizde açıkça rüşvet sayılan bu dağıtımları yapıyor diyen çıkmadı.
Kuşlar ölüyor.
Çocuk sakat doğuyor.
Kanser vakası artıyor.
Arı polen bulamıyor.
Toprak, su, hava can çekişiyordu. Erzincan'daki hazine arazisinin bulunduğu bölgede 21 kalem ağır kimyasal metalin havada- suda- toprakta yarattığı zehirleyici etki sonunda küçükbaş hayvanlıkta yüzde 67 gerileme oldu. Ünlü Erzincan tulum peyniri üretimi düştü. Türkiye kendi ürettiği yerli mercimeğe muhtaç hale geldi. Kanada'dan ithal mercimek almaya mahkum oldu.Bölgede 5 çocuktan 2'si sakat doğmaya başladı.
2021'de hazırlanan ÇED raporu ile altıncı şirkete, iki kez daha genişleme hakkı verildi. 687 hektar genişlikte olan faaliyet sahası 1746 hektara (1 hektar 10.000 metrekare) çıkartıldı. 2022 yılında altın çıkartma sırasında 20 ton siyanürlü solüsyon toprağa sızdırıldı ama 2023 yılında yeni bir CED raporuyla altıncıya 5.83 hektar alan daha sunuldu.