Tetikçi ile tetiği çektiren!
Fahrettin Karaoğlan adlı bir hukukçu "adalet- ordu- ekonomi" üzerine söz söylemiş. Ben sırası geldikçe hatırlar ve yazarım.
Sırası geldi.
Yeniden yazayım.
Hukukçu diyor ki:
Ordu bozuk olabilir.
Savaşa girmedikçe ortaya çıkmaz.
Ekonomi bozuk olabilir.
O ulus yıllarca yoksulluk, geçim darlığı, dışa bağımlılık sık sık ekonomik krize saplanma belalarını çeker.
Hukuk bozuksa.
Halk adalete güvenmiyorsa; adalet yerini bulmuyorsa o ülke batmaya mahkumdur.
Bugün!
Halk umudunu bitirdi.
Adalete güvenmiyor.
Sinan Ateş adlı Ülkü Ocakları eski Başkanı, Başkentimiz Ankara'da gündüz vakti 5 kurşunla öldürüldü. Öldürenin "tetikçi" olduğu anlaşıldı, 37 gün sonra yakalandı. Tetikçiyi Ankara'ya 2 özel harekat polisinin getirdiği ortaya çıktı.
Tetiği çeken belli.
Tetiği çektiren kim
Dosyaya bakan, kanıt toplayan; "tetikçi ile vurduranı bulmaya çalışan savcılar 4 defa ve soruşturmaya katılan tecrübeli polisler de birkaç kez" değiştirildi.
Sinan Ateş'i 5 kurşunla "vuran ile vurduranı (tetiği çektireni) bütün bağlantıları ile bulup mahkeme yargıcının önüne getireceği"beklenen Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı"terfi gerekçesiyle" görevden alındı. Cinayetin iddianamesi ise 485 gün (1 yıl 4 ay) gecikerek yazıldı.
Niçin bu gecikme
Halka açıklanmadı.
Halkın adalete güveni bir kez daha yara aldı.
39 kişinin cinayeti işlemek için bir araya geldiği ortaya çıktı. Bunlardan 22'si tutuklandı. 17'sinin dosyası ayrıldı. Halkın vicdanında 2 soru cevabını aramaya çıktı.
Soru 1:
Bu kadar kişi Ankara'nın orta yerinde gündüz vakti cinayeti işlemek için niçin bir araya geldi
Soru 2:
Onları yönetip, yönlendirenakıl ve emir vereni yani tetiği çektireni kimdi
Bu 2 kilit sorunun cevabı da Türk halkından gizlendi. 2 soru cevapsız kalsın diye iktidarın 2 partisi arasındaki birliktelik, beraberlik, ittifak bile sarsıntı geçirir gibi oldu. Cinayetten 19 ay sonra ilk duruşma başladı. Öldürülen Sinan Ateş'in eşi salona çelik yelek giydirilip 5 koruma polisi ile alındı. Kararın açıklandığı son duruşmaya gelindiğinde Sinan Ateş'in eşinin koruma sayısı 8'e çıkarılmıştı.
Vuran ve azmettirenler ilk ifadelerini mahkemede değiştirdi. Yargıçlar ile savcılara; sanki "Sinan Ateş'i kendi arkadaşları vurdu" senaryoları anlattılar. Cinayetin"vuranı belli fakat vurduranı gizleniyor"