Memurlar, canımız, ciğerimiz, babamız, annemiz, ağabeyimiz, kardeşimiz. Devletten maaş alıp, bize hayatı kolaylaştıracak hizmet sunuyorlar. Okulda çocuklarımızı ışıklandıran öğretmen, devlet hastanesinde hastamıza el uzatan doktor, Tarım Bakanlığı'nda üretimi planlamak için çalışan mühendis, Adalet Bakanlığı'nda tarafsız olması gereken savcı ile yargıç, Aile Bakanlığı'nda "Kadın cinayetlerinin köküne çözüm arayan" aile psikoloğu da memur.
★★★
İzliyor, görüyorsunuz.
Memurların, "Üretimden gelen güçleri" ikiyüzlü yalan dolan durumuna düşürüldü. Düşürülmeseydi; bu bilinci sahiplenmiş memur sendikaları bizim ülkemizde de olacaktı.
Üretimden gelen güç!
Uyanıp ayağa kalkacak.
Yer yerinden oynayacak.
Memur da hakkını alacaktı.
★★★
Cumhurbaşkanlığı Külliye Sarayı'nda Cumhurbaşkanı, alışma Bakanı, Hazine Bakanı, Aile Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Savunma Bakanı, sayısı 34'e ulaşmış başdanışmanı, akıl vereni, el etek öpeni, yandaş kalemi telaşlanacaktı.
Bakan da memur.
Başdanışman da.
El etek öpen de.
Yandaş kalem de memur. Hepsi halkın vergileri ile devlet hazinesine dolan paradan çok yüksek maaşlar alıyorlar. Memur emeklileri ise "Fiyatlar yakıcı, maaş yetmedi, kiraz bile yiyemedik" diye dövünüyorlar.
★★★
50-60 memur Saray'ın kapısına yürümeye kalktı, polis onları durdurdu. Cumhurbaşkanlığı Külliye Sarayı'nın kapılarını memur sendikası başkanı ve yöneticilerine açıp "Gelin görüşelim" demeye bile tenezzül etmediler.
Arada uçurum var.
Memur 80 istiyor.
Saray 11 veriyor.
Hakem Heyeti'ne gidildi.
Heyet!
Saray'ın adamı.
★★★
Bu iktidar yönetime geldiğinde ülkemizin nüfusu yaklaşık 70 milyondu, memur sayısı ise 2 milyon. Bugün (2025 yılında) nüfus yaklaşık yüzde 21 artıp 86 milyona çıkarken, memur sayısı yüzde 161 artarak 5.5 milyona ulaştı.
Nüfus artışı:
Yüzde 21.
Memur artışı:
Yüzde 161.
★★★
İçlerinde mutlaka torpilsiz, desteksiz, çalışkanlığı, becerisi, bilgisi, şerefi ve alın teri ile memur olanlar vardır ancak memur sayısındaki bu aşırı patlamanın içinde partili, kayrılan, hısım, akraba, Saray'a yakın el etek öpücü, yağ çekici, yazılıda en geride kalıp, mülakatta en üste çıkıcıların partiden torpillileri çoğunluktadır.
★★★
Gerçek olan şu ki; memurlar, sendikalarını; "Ne oluyoruz-nereye gidiyoruz" diye dürtmediler. Sendika yöneticileri de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kurucusu Külliye Sarayı'na "Devlet kadrolarını bu kadar gereksizce şişirirseniz, gereksiz, işlevsiz, üç koltuklu-dört koltuklu partiliyi doldursanız, yarın ekonomiyi de krize soktuğunuzda memuru, emekliyi, işçiyi, çiftçiyi enflasyon yangınında yanmaya mahkum edersiniz" diye uyarmadılar.
★★★
Niçin
Gereğinden fazla kadro!
Neden
Gösterişli kamu binaları!
Saray görünümlü adliyeler.
Mihrabı asansörlü camiler.
Köşk görünümlü belediyeler.
Sorup sorgulamadılar.
Şişti memur sayıları.
Susup oturdular.
★★★
Teknoloji, yapay zeka, robotların insanlaşması çağı, e- DEVLET: Vergi ödeme, tapu işlemi, öğrenci belgesi, pasaport başvurusu, MERNİS: Nüfus kaydı, vatandaşlığı sorgulama, UYAP: Dava takibi, icra takibi, mahkeme evrakı, SGK: Dijital arşiv, MHRS: Hastaneden randevu alma, e-NABIZ: Sağlık kaydına ulaşma,