Memur ile sendika!
İşçiler bir sendikada birleşir güç olur, memurlar da bir sendikada toplanır kuvvet olur. Alın teri, emeklerinin karşılığını savunurlar. Vahşi ve ağır sömürü böyle törpülenir. Sendika kurma düşüncesi "emek en yüce değerdir" diyenlerin birleşip güç olma ihtiyacından doğdu.
Sanayi devrimi oldu.
Bant üretimi başladı.
200 yıl önceydi.
Sendika fikri serpildi.
Bizim ülkemize sendikacılık sanayi devriminden ancak 150 yıl sonra geldi. İlk işçi sendikası 1948 yılında "İstanbul İşçi Sendikaları Birliği" adıyla kuruldu. İlk memur sendikası da 17 yıl sonra 1965 yılında hayat buldu.
2025 yılındayız.
Tam 60 yıl geçti.
2002 yılında memur sayımız 3.000.000 (3 milyon) civarındaydı. 23 yıl sonra bugün memur sayısı 5.000.000'un (5 milyon) üzerine çıktı.
Gerçek, gerçektir.
Yazmam gerekir.
İktidar memur sayısını 5 milyona çıkarırken devlet ve belediye kadrolarını çoğunlukla mülakatla partili, tandık, bildik, torpilli kimselerle doldurdu. Memurlar buna ses çıkarmadılar. Tersine, oy verip iktidarın siyasi ömrünü 23 yıl uzatanların yanında saf tuttular. Bugün memurlar çok zor durumdalar. Maaşları kendilerinin ve ailelerinin geçimini sağlayamaz duruma düştü.
Türkiye'nin dört bir yanından memurlar bu yıl için maaşlarına yapılan yüzde 11.54 oranındaki zammı protesto ediyor. Ankara'da Maliye Bakanlığı binasının önüne gelip; ellerinde bir ekmek, bir paket makarna, üç beş pırasa sapı; "insanca yaşanabilir ücret istiyoruz" diye bağırıyorlar. Kırmızı kart çıkarıp gösteriyorlar.
Maliye Bakanlığı binasının bakanlık katı penceresinden bakmakta olan bakan, "yüzde 11.54 size çok bile" diye içinden geçiriyordur. Bana göre sayın bakan, böyle düşünme imtiyazını Cumhurbaşkanı ve parti başkanından alıyordur.
Cumhurbaşkanı!
"NAS var" diyerek ekonomiyi çok derin krize itti, durma noktasına getirdi, sonra "dışarıdan yüksek faiz vererek dış borç dövizi bulsun" diye Şimşek Bakanı bulup getirdi. Şimdi ikisi birden bu yozlaşmış durumu; "yeni başarı hikayesi yazdık, enflasyonu indiriyoruz, sıkın dişinizi, biraz sabır edin, fahiş fiyata boykot yapın" diye anlatıyorlar.
Sonunda Türkiye'nin 23 yıllık kesintisiz yönetimi, işçi ücreti ve memur maaşı üzerine şimşek olup çakan bir bakan çıkardı fakat memurlar, iktidarı sarsıp sallayacak gerçek bir sendika ve gerçek bir sendika başkanı çıkaramadılar.
Memurlar sokakta.
Eylemde.
Sendika başkanı.
Otel yapma peşinde.
Bizim SÖZCÜ'nün Ankara muhabiri Cem Yıldırım, bütün açıklığıyla şunları yazdı. Büro Memur Sen Sendikası, 2.595 metrekare arsayı 87.500.000 TL (87.5 milyon) ödeyerek satın aldı. Bu arsa Ankara'da havalimanı yolu üzerindeymiş. Sendika üyesi duyarlı birkaç memur, bölgedeki arsa fiyatlarını öğrenip kıyasladı ve sendikanın bu arsaya 30.000.000 TL (30 milyon) fazla ödeme yaptığını gördüler.
Sendika başkanı ise bu tepki üzerine; arsaya 200 yataklı bir otel, en az 300 kişilik bir toplantı salonu, bir düğün salonu, bir VIP (Çok Önemli Kişi) ağırlama solonu yapılacağı savunmasını yaptı.
Memur!
Ekmek derdinde.
Başkan!
VIP otel peşinde.
VIP'leşmiş memur sendikası peydahlanmasına nasıl gelindiğini de SÖZCÜ'nün eğitim yazarı Sultan Uçar, bütün açıklığı ve samimiyetiyle yazdı: AKP iktidar olunca memur üyelerin cebinden ödediği sendika aidatlarını devletin ödeyeceği yasa çıkardı. Her memurdan ayda 315 TL kesilip sendikaya yatırıldı.Memur Sen'in üye sayısı, bir anda, 1.000.000'u (1 milyon) aştı.