Karşı devrimin nefesi tükendi!

Tarih bize ders çıkaralım diye birçok örneği hafızasında her an taze tutuyor. Toplumlar eskiyi atmaya, yeniye sarılmaya karar verdiğinde; geri adım atmıyorlar.

Olanlara bakın!

Erdoğan bitti!

Halkın yarısı ona inanmıştı. Artık inanmıyor. Dindarlar da ona inanmıştı. Onlar da güvenmiyorlar.

Bahçeli de bitti.

İki lider, uzunca süreden beri bir elmanın iki yarısı gibiydiler. Aynı anda ışığı olmayan yıldızlara benzediler.

Bahçeli Ferdi Tayfur'un acılı şarkılarından video çekerek; elmanın diğer yarısı olmayı bırakabileceğini ilan etmiş oldu. Son seçimlerde AKP'li seçmenler de sandığa gitmeyerek; Erdoğan ile Bahçeli'nin birlikteliklerinden umut kestiklerini açıkça ilan ettiler. AKP'ye 22 yıl destek vermiş dindar insanların pek çoğu olana bitene bakıp; "İslam'ı iktidara getireceğini söyleyenler kendilerini iktidara getirdi ve gitmemek için şimdi birbirini yiyorlar" gerçeğini gördüler.

Tayyip Erdoğan, 22 yıl boyunca halkın yarısını arkasına aldı yani gücünü halkın yarısından aldı, devleti, ilahiyatı, diyaneti ele geçirdi karşı devrim yaptı. "Egemenlik tek kişiye"verildi.

Güçler tek elde toplandı.
Kuvvetler ayrımı kalktı.

Despotluk hortladı.

Zaman terse akıtıldı.

Karşı devrimin ana ürünü olan Başkanlık sistemi, derin ekonomik krizi, yoksulluğu, yolsuzluğu, rüşveti, ahlak çürümesini, adaletin hançerlenmesini, demokrasinin derin yara almasını, baskıyı, korkuyu, zengin ile yoksul arasındaki uçurumu, gençlerin umutsuzluğa gömülüşünü, emeklilerin ucuz ekmek ve ucuz belediye lokantası kuyruklarında TV'lerin baş haber konusu olmaları çaresizliğini yarattı.

Karşı devrim!

Haddini bilemedi.

Kendini bilmedi.

Dünyayı okuyamadı.

Kaybedecekti.

Kaybetti.

Tarih, bizim ülkemizde bu dönemi kapatmaya ve yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Türkiye'de önümüzdeki yıllarda üzerinde çok durulacak ve dünyaya örnek olabilecek; "karşı devrimin karşı devrimi yazılmaya" başladı. Politikacıların en iyi bildiği; dara düşen, umudunu yitiren halkın "22 yıl önce var ettiği liderden bıkıp usanıp yeni birine sarılma zamanını" kestirmektir. Nitekim siyaset tecrübesi yıllara yayılmış bir politikacı olan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Konseyi üyesi Cemil Çiçekde halkın değişim arzusunu ve kararlılığını gördü ve"halkın desteğiniyitirmenin sebeplerini bulabilmek için AK PARTİ MR'ını çekme kararı alındığını" açıkladı.

MR çeksen ne yazar!

Sağlam bir şey kalmadı.

Çoklu organ yetmezliği!

Halk kararını verdi.

31 Mart seçimlerinde; "karşı devrimin liderini"kurduğu düzeniyle birlikte salladı, silkeledi. Sağ, sol, muhafazakar, dindar birleşti bütün enerjisini başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere zamanı terse akıtmaya çalışanları cezalandırmaya akıttı. Türkiye milli gelirinin yüzde 78'ini üreten kentlerde belediye yönetimlerini muhalefet partisi CHP başkan adaylarına verdi.