Güneş ufuktan doğunca!
Saraçhane'de Türkiye'yi silkeleyip sallayan 6 gecenin sonunda güneş ufuktan doğunca; 23 yıldır kendi turplarını heybede gizleyenler büyük turp arayışına geçti.
Ya güneş doğacak!
Ya karanlığa girecektik.
SÖZCÜ TV'yi 10 günlüğüne karartılar. Zulmün topu var, güllesi var, kal' ası varsa Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır; Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa Sönmez ebedi, her gecenin gündüzü vardır. Tevfik Fikret.
Güneş ufuktan doğdu.
Zihin kimyası değişti.
Türkiye "bırakıp gidilecek ülke" değil, tersine "burada kalıp demokratik mücadele ile iktidarı koltuğundan indirecek" olmanın sevinçli gururunu yaşatan ülke oldu. Almanya, İngiltere, Belçika, İtalya, Hollanda, Kanada, Amerika'ya gidenler, bavullarını hazırladı, dönüş başladı.
Meydanlar doldu.
Milletvekilleri ile belediye başkanlarını transfer ederek "cephe genişletme" stratejisi de Saraçhane'deki 6 gecenin sonunda doğan güneşle çöktü. Artık bundan böyle hiçbir seçilmiş, en ballı avantaları verseler bile, iktidar cephesine geçmeye kalkışamaz. En son çorap değiştirir gibi görüş değiştirerek AKP'ye katılan Anayasa Hukuku Profesörünün de; en kısa zamanda "Bunlarla parlamenter sisteme dönülmez, bunlarla demokrasi olmaz" diyerek iktidar partisi rozetini fırlatıp atması beklenir.
Güneş ufuktan doğunca!
Torbalama modeli de çöktü. Hem parti başkanını, hem seçilmiş belediye başkanı, hem sesini yükseltip çözüm isteyen işadamını, hem gerçeği yazan, görüntüleyen gazeteciyi, hem hak isteyen işçiyi, hem adalet bekleyen anneyi, hem özgürlük, demokrasi, fırsat eşitliği ve dürüstlük için meydana inen üniversiteliyi aynı torbaya koyup dava açmak ve Silivri'ye götürüp hapse tıkmak ve bu yolla "demokratik muhalefeti korkutarak sünepe etmek" taktiği, geldi halkın " Tayyip Erdoğan istifa" haykırışıyla duvara dayandı.
Güneş ufuktan doğdu.
Korku duvarı aşıldı.
Silivri, "korkulacak zindan olmaktan" çıktı; "yatarım çıkarım yine demokratik hakkımı ararım" diye bakılan dayanışma aşısının vurulduğu şifa evine benzedi. Ümit Özdağ ile Ekrem İmamoğlu sabahları Silivri'de selamlaşıp, Edirne Cezaevinde yatan Selahattin Demirtaş'a; "birlik-beraberlik- bölünmez Türkiye" selamı gönderiyorlar. Silivri'de hapse konulan siyasetçinin halk desteği artıyor. Dede, Saraçhane'de demokrasi mitingine katılan üniversiteli torununu "geleceğimizin umudu" diyerek sevgiyle kucaklıyor. Gençler polisin biber gazı püskürtmesi önünde bağdaş kurup "Nutuk okurken" fotoğraf çektirip dünyaya yayıyorlar. Halk ve mahalle esnafı tencere tava çalıp, ışık açıp kapatarak adaletsizliği protesto ediyor. İşte güneş ufuktan böyle doğuyor.