Fırdöndü pazarı açıldı!

AKP Adana Milletvekili Zembilci'nin oğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kayıtlı bir otomobili kullanarak "uyuşturucu ticareti" yapmaktan tutuklanmıştı. Milletvekili baba, "partim ve dava arkadaşlarım üzerinde gölge oluşturmaması adına istifa ediyorum" demiş partisinden istifa etmişti.

8 ay geçti.

Partisine geri döndü.

Partiye dönmeden önce "dönüşün alt yapısı" hazırlandı. Önce Diyanet İşleri Başkanı'nın katıldığı bir Kur'an Kursu ve cami açılışında protokolde yer aldı. Vali'nin hemen yanına oturtuldu. Sonra da İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği Genel Kurulu'na katılmak için diğer milletvekilleriyle birlikte Endonezya'nın başkenti Cakarta'ya gitti.

CHP listesinden Konya Milletvekili seçilen Hasan Ekici de Gelecek Partisi'nde yerini almıştı. O da aniden gömlek değiştirme pozisyonuna geçti.AKP'ye transfer oldu. Yakasına rozet taktırma töreninde AKP Genel Başkanı Erdoğan, "onun hangi partiden transfer edildiğini" herkes duysun diye yüksek sesle anons ettirdi.

Meclis'te "iktidar ittifakı milletvekili sayısını çoğaltma" sürecinin düğmesine 2 ay önceden basılmıştı. CHP listesinden Gelecek Parti Antalya Milletvekili seçilmiş Anayasa Hukuku Profesörü Serap Yazıcı Özbudun da beklenmedik bir anda ve beklenmedik biçimde, parti değiştirdi.

AKP'ye katıldı.

Bu profesör milletvekili, seçim günlerinde halktan oy isterken; "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi otoriter yolsuzluk düzeni kurmak amacıyla icat edilmiştir" diyordu. O düzeni kuran liderin, yakasına taktığı rozetle parti değiştirip iktidara katıldı. Kendi deyimiyle; "yolsuzluk düzeninin dava adamı" olma yolunu seçti.

Anayasanın her gün çiğnendiğini söyleyerek milletvekili olmuş bu Anayasa Hukukçusu milletvekili hanıma; parti değiştirerek yakasına AKP rozeti taktırdığı gün gazeteciler, "Hocam! Otoriter soygun düzeni kurdulardediğiniz ittifaka neden katıldınız" diye sordu

"Etkilendim"dedi.

2 ay geçti.

Neden etkilenip iktidar partisine geçtiğini henüz açıklayacak bir sözünü, eylemini görmedik. Yozlaşma bu! Yozlaşmanın da tadını çıkartıyorlar. Bunu adına da; "yenilenme-soluklanma- güç toplama-iç cepheyi güçlendirme-yeni bir dönem başlatma" diyorlar.

PKK'nın silahı bırakması ve silahlı terörist Abdullah Öcalan'dan "süzme demokrat yaratma" mimarlığı da bu amaç için uygulamaya kondu. Aslında amaç, DEM Parti'yi iktidar ittifakına döndürmekti.

DEM parti de kıvırmakta.

Dönüş pozisyonu alıyor.

AKP milletvekilleri de "