Göstere göstere gelen, bile bile göz yumulan, korunan, desteklenen şirketin sebep olduğu felaketin hesabı sorulacak mı, nasıl sorulacak, kime sorulacak

Adaleti gözet.

Gerçeği söyle.

Suçluyu koruma.

Hak yerini bulsun.

"Bir Musibet Bin Nasihatten" iyi; öğretici ve uyaran olsun. Vahşi sömürgesi siyanür liç yöntemi ülkenin tamamında bütünüyle yasaklansın. Türkiye'nin "havası- toprağı- suyu- insanı ve tüm doğası" bu zehirli ihanetten kurtulsun.

Bu nasıl olacak

Soruşturma:

6 ay sürer.

Teknik inceleme:

1 yılı alır.

Ölen işçilerin ailesine:

Kan parası teklif edilir.

Altın çıkarıcı şirkete:

Eksiklerini gider denir.

6 ay sonra devleti ele geçirmiş rüşvet yiyici ile rüşvet yedirici altıncı arasında kurulmuş "el ele- iç içe- dip dibe geçmiş iktidar siyasetçisi- yüksek makam sahibi bürokrat- yabancı şirkete ortak edilmiş iktidara yakın işadamı- yerel işbirlikçi yapı," Erzincan'da altın aramayı yeniden başlatır. Türkiye'nin 19 ayrı
bölgesinde siyanürlü yığın liç
yöntemi ile altın çıkarmakta
olan yerli ve yabancı şirketler de bu karara çok sevinirler.

Böyle mi olacak

Siyanürlü liç yığını.

150 metreyi geçmemesi gerekiyordu. 257 metreye kadar yükseltildi ve 100 metre rakımlı tepeye yığıldığı için 350 metre yüksekliğe çıktı. Bu zehirli yığına yağmur düştüğünde oluşacak çatlakları, yarıkları önceden sezecek radar sistemi de yoktu.

Şirket neden uyarılmadı

Uyarıldıysa niçin dinlemedi

Enerji Bakanı, Çevre Bakanı, Çalışma Bakanı, bu üç bakanlığın üst düzey bürokratları, yerel kurumların başındakiler, Erzincan Valisi, işlenmekte olan bu cinayeti neden görmezden geldiler

Hepsi hesap vermeli.

Kim hesap soracak

Erzincan çok güzeldi.

Toprakları eşsizdi.

Fakat altı fay hattıydı.

Siyanürlü liç olmazdı.

Altın cevheri, Atatürk, Keban, Karakaya Baraj göllerini besleyen Fırat Nehri'ne akan Karasu'ya 350 metre yakınındaki toprağın altındaydı. Hep seçkin bir dikkat, titiz bir idrak, özel bir algı bekleyen ve huzur seven Erzincan toprağının üstündeki zenginliği kurban verip, altındaki zenginliği siyanürlü liç yöntemi ile çıkarmaya izin asla düşünülemezdi. Siyanürlü liç yığınının tam altından geçen fay hattının da Maden Tetkik Arama Resmi Diri Fay Hatları Haritası'ndan silindiği de ortaya çıktı. Teşvikler, vergi iadeleri, gümrük muafiyetleri, KDV istisnaları, kurumlar ve gelir vergisi indirimlerini de hesaba katınca yerli ortaklı yabancı şirket, 100 kilo atın çıkarıp sadece 1 kilosunu devlet payı olarak Türkiye'ye verme şartıyla anlaşma yapılmıştı. Bu bal kaymak anlaşma, sömürge ülkesinde bile olmazdı.

Ruhsatı kim verdi

O bakan kimdi

O bakanı kim atamıştı

O bakan şimdi nerde

Ne yapıyor

Hesap sorulacak mı

Kim, nasıl soracak

Şu tablo gizleniyor.

2009'da ruhsat verildi. Altın çıkarmaya başlandı. Yüzde 20 ortaklı çokuluslu şirket, dünyadaki en karlı işletmemiz Erzincan İliç İşletmesi diye açıklama yaptı. Çevre Şehircilik Bakanlığı'ndan 2 kez kapasite artırma izni aldı. 2022 yılında boru patladı; 20 ton siyanürlü solüsyon toprağa sızdı, şirket mahkum oldu ama Çevre Bakanlığı bu şirkete üçüncü kez kapasite artırma izni verdi. Ağaçlarını kesip, üstünde ne varsa kazıyıp doğal hayatı bitireceği toprağın alan büyüklüğü 1700 hektarı (1 hektar 10.000 metre kare) geçti. Şirketin devlete olan 7.2 milyon dolar vergi borcu da silindi. Bölge çiftçisi insanların ve vicdanlı vatandaşların "dursun bu kırım" diye şirkete karşı açtığı davlar mahkemelerden döndü. Kapasite artırımına karşı açılan davalar da bekletilir oldu. Açılan davalarda şirket lehine görüş bildiren bilirkişiler şirketin yönetim kuruluna alınıp, yüksek maaşlara bağlandı. Arsızlık Erzincan'ın gökyüzünü deldi.