Düşün! Düşün!

Asgari ücret artışını emekçiler, işçi sendikaları, emekçi aileleri, pazarcılar ile mahallenin kasabı, manavı, berberi, marketi, tuhafiyeci esnafı da beğenmedi.

Düşün!

Düşün!

Ezdirmem dedi.

Sözünü tutamadı.

Ezdirdi.

Oysa sözünü tutmak için bütün dünya ekonomi profesörleri ile tüm iktisat dehalarının bile şaşkınlıktan parmaklarını ısıracağı "koltuktan kişi atma kararları" almıştı. Maliye Bakanları ile Merkez Bankası Başkanları koltuğunu, "şehir otobüsü koltuğuna" çevirmişti.

Birini seçiyor.

Oturtuyor.

Sonra da seçimlerde oy oraları düşünce; "Ben işçimi, memurumu, dar gelirlimi, asgari ücretlimi, emeklimi asla enflasyonun altında ezdirmem" diyerek hem Maliye Bakanı'nı, hem Merkez Bankası başkanını koltuğundan atıyor, yerine Avrupa'dan, Amerika'dan yenilerini bulup oturtuyordu.

Düşün!

Düşün!

Budur işin!

Hatırla!

İşte aradığımız finans dehası, işte beklediğimiz foncu. ABD'de okumuş, CEO olmuş ve kalbi vatan ve millet sevgisiyle dolu... Emzikte bebesi de var... Batı kutbundan bizim yerli kutbuna hicret etti diyerek yeni birini bulup Merkez Bankası Başkanlığı'na oturtmuştu.

Böyle!

Böyle!

Son 5 yıl içinde Merkez Bankası başkanını 6 kez değişmiş, Maliye Bakanını da yine 5 yıl içinde 7 kez değiştirerek; "Ezdirmem. Ezdirmem Asgari ücretlimi ezdirmem" sözlerini 5 yıl içinde 200 kez yenilemişti.

Ne oldu

Çivi yerinden oynamış.

Menteşe gıcırdıyor.

Asgari ücrete yüzde 30 artış yapabildi. Asgari ücret 22.104 TL'ye. Yıllık enflasyon yüzde 47 iken asgari ücret yüzde 30'da kalınca "ezdirmem sözü" yere düşmüş yumurta gibi oldu.

Düşün!

Düşün!

Fren yapacağız.

Takoz koyacağız.

Durdurma.

Soğutma.

Sıklaştırma.

Hepsini tek tek, peş peşe yapacağız ve arkasından "ülke ekonomisini şahlandırıp asgari ücretliyi ve emekliyi ezdirmeyeceğiz" demişti.

Düşün!

Düşün!

Frenleme, durdurma, sıklaştırma, soğutma, takoz koyma yapıldı sonunda; şapka düştü kel göründü:

Ücretliler.

Emekliler.

Ezim ezin ezildi.

Şahlanma unutuldu.

Yalama olmuş cıvata gibi durmadan değiştirilen Maliye Bakanları ile Merkez Bankası Başkanları'nın ortaya koyduğu modelle "Fiyatlar üzerinde egemenlik" kurulacaktı.

Düşün!

Düşün!

Niçin kuramadı

Çünkü sadece ücretlinin ve emeklinin gelirini ve harcamasını sıklaştırma ile frenleme yapıldı. Devlet harcamalarında frenleme yapılmadı. Başta Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile tüm bakanlıkların lüksüne, israfına, gösterişine frenleme yapılmadı. Hepsi kara deliğe dünmüş yatırımlardaki garantili ödemelere frenleme yapılmadı. Bütçe açığına frenleme yapılmadı. Mallarına yüksek zam koyan şirketlerin fiyatları ve karlarını yukarı çeken fırsatçılığına frenleme yapılmadı. Eksik rekabetin olduğu tekelciliğin ve kartelciliğin at oynattığı piyasalara frenleme yapılmadı.Zenginlerin tüketimi olan ve yıllık 70 milyar doları geçen lüks ithal mallarının girişine de frenleme yapılmadı.

18 ay önce:

1 Dolar: 20.88 TL idi.

Bugün:

1 Dolar: 35.21 TL.

TBMM faiz oranı:

18 ay önce:

Yüzde 15'di.

Bugün:

Yüzde 50.

Enflasyon oranı:

18 ay önce:

Yüzde 39.59'du.

Bugün Yüzde 47.09.