Dökülüyor!

Çaresizlik kabuk bağladı, öfke, kızgınlık, umutsuzluk, yozlaşma, ahlaki çöküş, devlet yönetiminde çürüme tavan yaptı. Papa İznik'ten, Barzani Cizre'den, sömürge valisi tafralı ABD Ankara Büyükelçisi Atina'dan, sönmüş yıldızı aniden parlatılan Abdullah Öcalan İmralı'dan, dökülüşü sergiliyorlar.

★★★

Bazı özetler yazayım: "Ülkemizin yönetiminden memnun musunuz Gidiş nereye" diye sormuşlar.

Yüzde 70:

"Önümüz karanlık" demiş.

"Aylık enflasyon sıfıra indi ekonominin geleceğini umut verici buluyor musunuz" diye sormuşlar.

Yüzde 80:

"Uydurma" demiş.

★★★

Seçimleri kazanarak ve tabanda "Kent Uzlaşısı Kurarak" seçilen İstanbul Belediye Başkanı'nı ve diğer CHP'li Belediye Başkanlarını; "yolsuzluk yaptılar" diye hapse attılar, siz buna inanıyor musunuz

Yüzde 57:

"Yalan" demiş.

★★★

"4000 sayfalık iddianame yayımlandı. CHP'li belediyelerin yolsuzluk yaptığına bu iddianameye bakarak artık inanıyor olmalısınız" diye tekrar sorumuşlar.

Yüzde 60.5:

"Bu siyasi dava" demiş ve sözlerine "Dosya kalabalık, cezalar abartılı, bu dava baştan aşağı sunturlu yalan" diye ilave etmiş.

★★★

İşçiler, memurlar, emekliler, öğretmenler, doktorlar, çiftçiler; "Bugünümüzden mutlu ve geleceğimizden emin değiliz, geçinemiyoruz" diyerek eylemlere başladılar. Ülkemizin başkenti Ankara dahil sosyal -ekonomik olarak en gelişmiş kentlerinin ana caddeleri ile büyük meydanları; "çaresizliklerini öfkeye dönüştüren insanların eylemlerine" sahne olmaya devam ediyor. Kurtuluş yok tek başına ve direne direne iktidarı sandıkta indireceğiz diye bağırıyorlar.

★★★

Ahlak ölçüleri, inanç değerleri, adanmışlık anlayışı, kamu görevlisinin idealist ilkeleri de gözeterek çalışma heyecanı dumura uğratıldı. Bu yüzden birbiri peşi sıra her gün hortlayan çürüme belirtisi diğerini izliyor. Bahis hesabı açıp bahis oynayan hakemleri futbolcular, futbolcuları kulüp yöneticileri izledi. Futbol Federasyonu Başkanı; "Türkiye'de 500 futbol hakeminden 371'inin bahis oynadığını" açıkladı. Hakem, futbolcu, kulüp yöneticisi, TV'de futbol yorumcusu tek başına ya da bir olup maçı satıyor. Bahis oynuyorlar.

★★★

Savcı, iddianameyi satıyor. Yargıç, davayı satıyor. Polis, görevi satıyor. Doktor, ameliyatı satıyor. Bilirkişi, gerçeği saptırıyor.

Parti başkanı yalan satıyor.

İttifak ortağı palavra satıyor.

Eğitim bakanı kendi çocuğunu özel okula gönderiyor; bakan aslında devlet okulunu satıyor. Turizm Bakanı kendi otelinin önündeki sahili işgal ediyor yani kamuya ait bir hakkı gasp ediyor. Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü, özel şirket kurup yurt dışından et ithal ediyor. Hayvan yetiştirici çiftçinin hakkını satıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı da en pahalı cep telefonu ile kendini çekip sosyal medyada itibar satıyor.