Alfabe!
Bir önceki toplantı Semerkant'da yapılmıştı. Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi adını değiştirmiş Türk Devletleri Teşkilatı ismi konmuştu.
Asil üyeler:
Azerbaycan.
Kazakistan.
Kırgızistan.
Özbekistan.
Ve Türkiye.
Gözlemci üyeler:
Macaristan.
KKTC.
Türkmenistan.
Son toplantı Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te yapıldı. İleri hedefler konmuştu:
Ekonomik bütünleşme.
Sürdürülebilir kalkınma.
Sayısal (dijital) gelecek.
Herkes için güvenlik.
Türkçe konuşan ülkeler; bu hedefleri eksiksiz, kusursuz tutturabilseler Çin'i ve ABD'yi kesin zorlarlar. Çünkü Türkçe konuşan ülkelerin topraklarını yan yana getirip toplarsanız Çin'in ve ABD'nin büyüklüğü ile doğal zenginliklerine ulaşıyor.
Niçin Çin'i geçemediler
Neden ABD olamadılar
Yaklaşık 150 yıl önce Kırım Tatarı eğitimci, yazar, düşünce ve fikir adamı İsmail Gaspralı, "kadın erkek eşittir, kızlar da okumalıdır, Avrupa'da ne yenilik yapılmış, ileri olan ne varsa Türkler de birleşip bu ileri hedeflere mutlaka ulaşmalıdır" diyordu.
3 ayaklı sıçrama önerdi.
Dilde birlik.
Fikirde birlik.
İşte (üretimde) birlik.
Üç ayaklı sıçramada 150 yıl geç kalındı ama yine de umut var. Son toplantıda; "sürdürülebilir kalkınma- dijital gelecek- 34 harfli ortak Türk Alfabesi" hedefleri için dev adımların atılması kabul edildi. (5 fazla harf bizim alfabemiz için değil, diğer devletler kullanacak.)Ancak bizim Cumhurbaşkanı, Bişkek toplantısı için gittiği Kazakistan'da Türk devletlerini; "geriye doğru sıçratacak örnek" sergiledi.
Kazakistan'ın Türkiye'den aldığı 62.3 milyon dolar borcu vardı. Cumhurbaşkanı, sanki kendi parasıymış, kendi cebinden Kazakistan'a borç vermiş gibi tuttu borcu sildi. Türkiye'nin kendisi dış borçlarını zamanında ödemek için dolar üzerinden dünyanın en yüksek faizini ödeyerek borç para topluyor. Türkiye'nin cumhurbaşkanı, 84 milyon Türk insanının parasını kendi parasıymış gibi siliyor.
Borç silme:
Bu sürdürülebilir mi
Bu dijital bir hedef mi
Bu üretimde birlik mi
Bu Türklüğe ne fayda
Bu Türk dünyasına miskinlik, tembellik, sorumsuzluk aşılama değilse ne
Borç silme; Nasrettin Hoca'nın"yaşı eşitleme" hikayesine benzedi: Nasrettin Hoca'ya arkadaşları; "Hocam sen mi büyüksün, yoksa kardeşin mi" diye takılırlarmış. Bir, iki aynı soru... Hoca sonunda; "geçen yıl ben bu soruyu anneme sormuştum. O da 'kardeşin senden bir yaş küçük' demişti. Aradan bir yıl geçti, demek ki aynı yaştayız."
Borcu sil!
Birlik olsun.
Nobel Ödülü almış Türk bilim insanı Aziz Sancar, İş Bankası'nın 100. kuruluş yıldönümünde bir konuşma yapsın diye İstanbul'a davet edilmişti. Konuşmanın ana konusu; "