Karda mahsur kalanlar

"Doğulu, Batılı, hatta daha ötelerden olan kimseler... Aşağılık kişilerle yüce kişiler, soğuk ve kar yüzünden bir kervansarayda günlerce mahsur kalırlar... Her biri, kar korkusu yüzünden, geldikleri yere dönme umuduyla bu kervansaraya bağlanıp kalmıştır... Ne var ki Yol açılıp engeller kalktı mı birbirilerinden ayrılırlar; her biri bir yana gider."Mevlana'ya ait bu sözler, bir benzetme elbette: Aynı kar nedeniyle, bir binada mahsur kalanlar gibi... Bizler de gönlümüze doğrudan hitap etmeyenlerle birlikte, bu dünyada mahsur kalmış ruhlarız. Nasıl karın bir an önce kalkmasını ve evimize dönmeyi istiyorsak ruhumuz da kendini hapis hissettiği bu dünyadan asıl yurduna dönmek ister. Yani, ebedi alemde Hakk'ın cemaline..."Bazen balla süt gibi, baharla yaz olur; bazen kar ve zemheri cezaevi" der Mevlana. Yani hayat, her zaman rahatlık ve keyif değildir. Kimi zaman insanın yüreğini hapsedip içini titreten sıkıntılar yaşanır. Ancak bu zorluklara çok fazla dertlenmemek gerekir. Çünkü ne de olsa kışın ardı, bahardır; her derdin bir dermanı vardır. O dermanı şöyle tarif etmiş Yunus Emre: "Kar yağdıran buz donduran, hayvanlara rızkın veren Şöyle bilin ol mahluka ol Rahim ü Rahman benem."DÜNYAYA GÖZLERİNİ YUMMAKHEPİMİZ biliyoruz... Ölüm, hayatın kaçınılmaz bir parçası. Ama yine de bir yakınımızı, tanıdığımızı kaybettiğimizde hüzünleniriz. Türk sinemasının en önemli oyuncularından Fatma Girik'in vefatı da tüm sevenlerini hüzünlendirdi. Ardında saygın bir kariyer bırakarak dünyaya veda eden Fatma Girik'in yayınlandığı dönemde büyük ilgi gören filmlerinden biri de 1973 tarihli "Rabia" idi.ÇİLEDEN KURTULUŞAFatma Girik'in canlandırdığı Rabia, fakir bir ailenin kızıdır. Babasının ölümü ardından kimsesiz kalır. Kötülerden kaçarken daha da kötülere denk düşer. Irak'taki Basra'nın zenginleri, Rabia'ya sahip olmak için birbirleriyle yarışırlar. Öyle ki işi, Rabia'nın gönülden bağlı olduğu Hasan'ı öldürmeye kadar vardırırlar. Nice iftiraya uğrayan Rabia, insanların zulmü karşısında derin bir ümitsizliğe kapılır. Ancak yüreğindeki ses onu Allah'a yöneltir. Hızla manevi olgunluğa erişir. Hayatını, fakir fukaraya yardıma adar. İnsanlar dört bir diyardan gelip evliya bildikleri Rabia'nın hayır duasını isterler. Film, halka yol gösteren Rabia'nın son nefesini vermesiyle biter.REHBER BİR KADINBu filmdeki "Rabia" ile tarihi kaynaklarda anlatılan Rabia el-Adeviyye, biraz farklı tabii ki. 714801 yıllarında yaşadığı düşünülen Rabia el-Adeviyye, İslam medeniyetinin derin iz bırakan isimlerinden biri. Öyle ki Feridüddin Attar'ın (ö.1221) ifadesiyle: "Zamanın büyükleri