Açıklanan ile Hissedilen Enflasyon Farkı Dava Yükünü Arttırabilir

Açıklanan ile hissedilen enflasyon arasındaki makas arttıkça başta kira davaları olmak üzere pek çok hukuki uyuşmazlığın baş göstermesi ve adliyelerde dosya bazında iş yükünün daha da artmasına sebebiyet verilebilir.

Geçici Düzenlemeler Dengeyi Bozdu

Türk Borçlar Kanunu'na geride bıraktığımız yıllarda getirilen geçici düzenlemeler ile konut kiralarına ilişkin olarak yüzde 25'lik tavan uygulaması sonrasında 08 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2024 tarihleri arasındaki kanuni sınırlamalar kiracı kiralayan ilişkilerinin zarar görmesine neden olmuştu.

Mahkemelerde yığılan dava dosya sayılarını düşürebilmek adına hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununda yapılan düzenleme ile kiraya ilişkin tüm uyuşmazlıklarda arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesi mahkemelerdeki iş yükünü bir parça düşürse de anlaşılamayan dosyalarda tüm taraflar yine soluğu mahkemelerde aldı.

Kiracıda Haklı Kiralayanda

Hızla yükselen enflasyonun açıklanan rakamlarla uyumlu olmaması ne yazık ki başta kira olmak üzere borç alacak davalarında yeniden bir yükselişe neden olabilir. Özellikle kiracı kiralayan ilişkilerinde sadece aldığı kira ile geçinmeye çalışan bir konut sahibinin aylık ihtiyaçlarını karşılayamayacak nispetteki artışların gerçekleştirilememesi ev sahibini zora düşürürken, aldığı maaş ile ödeyeceği kira arasında korkunç bir uçurum olan kiracıların durumu da hiç parlak değil.

Aslında her iki tarafında kendine göre haklı olduğu ve temelinde ekonomik zorlukları barındıran kira uyuşmazlıklarında vatandaşın refah seviyesinin yükselememesi beraberinde birçok hukuki uyuşmazlığın yaşanmasına sebebiyet veriyor.