Normal haller!

Güneş doğudan doğar, batıdan batar.

Kış gelince havalar soğur.

Tüm canlılar bir gün ölür.

Zaman durdurulamaz.

Trenler rayda gider, vapurlar denizde...

Ve...

Türkiye'de de gazeteciler gözaltına alınır, tutuklanır, dövülür, öldürülür.

Bu sonuncusunu "normal hale getirenler" de hiçbir zaman hesap vermez!

★★★

Dün güne yine "gazeteci operasyonları"yla başladık...

Şaban Sevinç, Yavuz Oğhan, Batuhan Çolak, Soner Yalçın ve Ruşen Çakır, "yalan bilgiyi alenen yayma" ve"suç örgütüne yardım etme"suçlamasıyla, polis zoruyla Emniyet'e götürüldü.

Hakkında aynı yönde talimat verilen Aslı Aydıntaşbaş'a ise ABD'de yaşadığı için ulaşılamadı.

Beş gazeteci sabahın erken saatinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Akşama kadar ifadeleri alındı ve serbestbırakıldı.

★★★

Dedim ya Türkiye'de gazetecilik yapıyorsanız; bunlar son derece doğaldır!

Hakkınızda dava açılır, yargılanırsınız...

Yargılama sonucunda suçlu bulunursanız da gider paşa paşa cezanızı çekersiniz...

Normal olmayan, "polis eşliğinde götürülmeniz"dir!

Kırk dört yıllık gazeteciyim; bugüne kadar ifadeye çağrıldığım için yüzlerce kez karakola ya da basın savcılarına gittim.

Ancak evime bir kez bile polis gelmedi. Hiç "polis zoru"yla ifade vermeye götürülmedim.

Çünkü yakın zamana kadar böyle bir uygulama yoktu.

★★★

Biz hayatlarında bir kez bile karakoldan, emniyetten, adliyeden içeri adım atmayan ve bununla övünen bir neslin çocuklarıyız...

Şimdi sırf mesleğimizi yaptığımız için buralardan çıkamıyoruz!

Yetmiyor; suçlu gibi kolumuza girilerek götürülüyoruz.

Yani; daha suçumuzu bile duymadan "suçlu" muamelesi görüyoruz...

Bizim için hava hoş...

Pireli yerde gezmedik ki kaşınalım!

Ama anamızın, babamızın, eşimizin, çocuğumuzun ne suçu var

Neden onlara bu duyguyu yaşatıyorsunuz

★★★

İşte; ben en çok bu haksızlığın "normalleşmesine" isyan ediyorum!

Suçlama suçu!

Bir süre önce magazin dünyasında yer yerinden oynamıştı:

İstanbul'da bazı ünlü isimlere yönelik bir uyuşturucu operasyonu düzenlenmişti.

Ne ilginçtir ki bu insanların çoğu, Gezi Direnişi'ne katılan dizi ve sinema oyuncularıydı.

Sonra ne oldu

Onlardan alınan kan ve saç örnekleri Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Yapılan analizler sonucunda herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde tespit edilemedi.

Sonuçta da Hadise, Mert Yazıcıoğlu, Demet Evgar, Özge Özpirinçci, Meriç Aral, Ceren Moray ve Duygu Özaslan hakkında takipsizlik kararı verildi.

Yani bu insanların "masum" oldukları anlaşıldı...

Peki; şimdi ne olacak

Bu sanatçılara durduk yerde suç uyduranlar, onları emniyete, adliyeye, Adli Tıp Kurumu'na sürükleyenler, "Pardon"