Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Lise Giriş Sınavları (LGS) sorularının sızdırılmasıyla ilgili konuşurken, "ağzı, beyninin emrini" dinledi ve gerçek bir çırpıda ortaya çıkıverdi:
"Soruları bizim imam hatipte..."
Bu sözler kendi kulaklarına erişince, söylediklerine kendisi de inanamadı. Uzun sayılabilecek bir sessizlikten sonra toparlamaya çalıştı.
"Eee bizim okullarımızda görevli öğretmenlerimiz hazırladı..."
★★★
İşte; size her şeyin özeti...
Koskoca Milli Eğitim Bakanlığı'nda başka hiçbir uzman ya da öğretmen kalmamış olmalı ki; soruları "bizim imam hatipte" görevli öğretmenler hazırlıyormuş...
Bütün mesele bu zaten...
Adalet de imam hatiplilerin eline geçti, diplomasi de...
Hatta hazine, maliye, içişleri, milli savunma, sağlık, tarım ve orman, enerji de...
Bu işlerin gerçek uzmanları devre dışı bırakıldı; en önemli koltuklara "bizim imam hatiplililer" ve tarikatçılar oturtuldu...
★★★
"Bizim imam hatipliler" bugün artık her yerde...
Sınav sorusu mu hazırlanacak
"Eşhedü en la..."
Hazine faiz mi indirecek
"İlahe illallah..."
MİT, İmralı'ya adam mı gönderecek
"Ve eşhedü enne..."
Tapuda bunlar:
"Muhammeden..."
Gümrükteki kapıda bunlar,
"Abdühü ve resüluh..."
★★★
Bıktırdılar...
Gerçek inananları dinden soğuttular...
İmam hatip diye diye, koca bir nesli deist ve ateist yaptılar...
Din borsası kurdular, öteki dünya için yanmaz kefen bile sattılar...
Sıkıştıkları zaman da yedikleri her haltı inkar ettiler:
"Kafirler, yalan söylüyorlar."
Ama bilinçaltları onlardan daha dürüst:
Böyle zamanlarda çıkıyor, "Soruları bizim imam hatipte..." dedirtiveriyor.
★★★
Yıllardır denedik, gördük...
"Bizim imam hatipler" ülkeyi bir gıdım ileri götürmedi...
Bu yüzden eğitimde tekrar "bizim köy enstitüleri" ve "bizim anadolu liseleri" dönemine dönmekten başka çare kalmadı...
Taammüden cinayet!Ormanımız, kuşlarımız, börtü böceğimiz ama en çok da kalbimiz bir kez daha yandı.
Eskişehir'in o güzelim ormanları kül olurken beşi AKUT gönüllüsü olmak üzere on pırıl pırıl yurttaşımızı yitirdik...
Dün de Antalya'dan yeni yangın haberleri geldi.
Kimse bana "Takdiri ilahi" falan demesin...
★★★
Her yıl bilmem kaç vilayetimiz kadar bir alan yanıyorsa ve bizi yönetenler bir sonraki yıl için hiçbir önlem almıyorsa...
Cumhurbaşkanlığında onlarca makam uçağı varken yeterince yangın söndürme uçağımız yoksa...
İtibar denilen Allah'ın belası şey, candan önemli sayılıyorsa...
Yurtsever gençlerimiz ellerinde bir kazma bir kürekle ateşin içine dalmak zorunda kalıyorsa...
Devletin tek yaptığı şey, ölenleri "şehit" ilan etmekten ileri gitmiyorsa...
Bunun adı "takdiri ilahi" falan değil, "taammüden cinayet"tir.
Ve ne yazık ki bu cinayetin sorumluları bırakın mahkemelerde hesap vermeyi, 23 yıldır istifa bile etmiyor...
Yine konser meselesi!Sinan Akçıl isimli bir şarkıcı varmış. Son yerel seçimlerde AKP'nin İstanbul adayı Murat Kurum'un en büyük destekçilerinden biriymiş... Onun için seçim şarkıları besteleyip, mitinglerde sahne almış...