Yakından tanıdılar, sevmediler!

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde "Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" soruşturmasına yönelik yeni bir açıklama yaptı.

Kılıçdaroğlu, CHP'yi parti olarak kapsayan bir ifadeyle başladı:

"Her siyasi parti ve her siyasi savrulabilir, geri durabilir, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına bulaşabilir" dedi.

Daha ilerisini de söyledi:

"Ve hatta ihanet zincirine de tutunabilir" dedi.

'İhanet zinciri' ifadesinin öylesine ağızdan çıkmaz.

Hangi zincir

Hangi ihanet

Bu ülke, en son ve en vahşi ihanet olarak FETÖ'yü gördü.

***

Sonra belediyelere geldi:

"CHP rüşvetlerle yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz, bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir" dedi.

***

İmamoğlu'nu Beylikdüzü ve Büyükşehir'de aday yapanlar da 'hukuki' geçmişine bakıp aday yapmadılar, siyasi geçmişi ve o geçmişten gelen 'oy getirme potansiyeli'ne bakıp aday yaptılar.

Sonra da birçok ifade, itiraf ve suç duyurusunda gördüğümüz gibi 'siyasi karakter' ve 'iş tutma yöntemleri' konusunda 'yakından tanıma' fırsatı buldular!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu aday yaptı. Hakkında bilgiler, tavsiyeler aldı.

CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, seçim ekibiyle birlikte çalıştı, İl başkanlığının nasıl satın alındığını, para kulelerinin nasıl inşa edildiğini, villaların nasıl el değiştiğini, ihalelerin nasıl verildiğini, İstanbul 'nimet'lerinin nasıl paylaştırıldığını, İBB kurumlarına kimlerin atandığını, müteahhit ve AVM sahiplerine nasıl çöküldüğünü 'bilmek zorunda olduğu' bir makamdaydı.

Dönemin İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, seçimde İmamoğlu için CHP ile ittifak yaptı, 'alnında rabbi yesir gördüğünü' söyledi, hakkında hakaret davası açıldığında 'oldu bu iş' diye kucakladı, 'abla kardeşiz' dedi, cumhurbaşkanı adaylığı için 'altılı masa'da kendini feda etmeyi göze aldı.

Sonra da "destek verdiklerimiz hırsız çıktı" dedi.

***

İmamoğlu ve iddianamedeki adıyla 'çıkar örgütü' hakkında hukuki kararı yargıdan alacağız.

Ama siyasi sorumluluk, onu en iyi tanıyan bu üç kişinin üzerinde.

Hem aday gösterirken hem 'iş' başında hem de kendilerine rakip olarak tanıdılar.

İmamoğlu, çok tanınmadan girdiği 2019 seçiminde, "Beni tanıdıkça çok sevecekler" demişti.

Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu, Akşener;

Tanıdıkça sevmediler.

Bağımlılık ve madencilik

Bağımlılık ya 'karşılıklı' olacak ve birbirinizden vazgeçemeyeceksiniz.

Ya da 'gerektiğinde başınızın çaresine bakabilecek kadar' aynı imkanları kendi başınıza sağlayabileceksiniz.

Enerji, savunma ve sağlık derken, daha önce ekonominin içinde olan bir alan, geleceğin bağımlılık riski açısından önem kazandı: Madencilik.

Eski çağların tuz, demir kaynakları, yakın çağın petrol yatakları ve her dönemin altın madenleri 'stratejik değer' olarak işlev görmüştü. Stratejik değerleri koruyamayanlar sömürge, o değerleri ele geçirenler güçlü refah devletleri oldular.

Şimdi de teknolojide kullanılan 'nadir elementler' bu stratejik değeri olan madenlere eklendi:

Lityum, kobalt, nikel, bor, grafit, toryum...

Ve elbette hala altın...

***

Avrupa ve ABD, madenler sözkonusu olduğunda, işbirlikçi oldukları taktirde otoriter rejimleri sorun etmeyeceğini açıklıyor.

Aynı şekilde, işbirliğine yanaşmayan yönetimleri -Venezuela örneğindeki gibi- işbirlikçi muhalefetini destekleyerek, gerekirse askeri müdahale tehdidiyle itaate zorluyor!

Venezuela madenlerini ABD'ye sunacağını açıklayan işbirlikçi

muhalifin Nobel'le ödüllendirilmesine kadar vardı iş...

Başka halkların topraklarından kendine güç ve refah üreten Batı, bugün de aynı yolda.

***

Türkiye, petrol ve gazın en yüksek değer olduğu dönemleri kaçırdı.

O kaynakları bugün değerlendirmeye çalışıyor.

Ama madencilikte uzun süredir 'değerlerimizin' farkındayız.

En son Eskişehir'de açıklanan 694 milyon ton nadir toprak elementi, Çin'den sonra tek sahada bulunan ikinci büyük rezerv.

Teknolojide tarihi adımlar atan Türkiye için büyük nimet.

Daha önemlisi, ekonomide yeterli büyüklüğe ulaşmayan 'tasarruf' yüzünden dış finansmana bağlılığı azaltma, hatta ortadan kaldırma potansiyeline sahip, tarihte değerini koruyan tek maden, 'altın'..

***

Türkiye'nin dış ticaret açığının en büyük kalemlerinden biri altın ama yer altında en fazla rezervi olan ülkelerden biri de Türkiye!

Türkiye'de tahmin edilen 6 bin 500 ton altın rezervi var ama bunun sadece yüzde 20'si işletmeye açık.

Yer altında bugünkü değerle 460 milyar dolar altın yatıyor.

2020'de 42 tonla Cumhuriyet tarihinin en yüksek yıllık altın üretimini yapmışız. Geçen yıl bu rakam 32 tona gerilemiş. Türkiye'nin yüreğini yakan maden kazalarından biriydi, Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni faciası.

***

Yıllar önce, Soma faciasından sonra moderatörü olduğum bir tv yayınında, madencilikte gelişmiş ülkelerin üretim ve güvenlik mevzuatlarının 'koca klasörler', Türkiye'ninkinin ise 'mavi şeffaf dosya' boyutunda olmasını eleştirmiştim.

Havacılık gibi madencilikte de kurallar kanla yazılmıştır.

Türkiye artık yeni kuralları yeni kanların dökülmesine izin vermeyecek şekilde koyabilecek kabiliyet ve kapasiteye sahiptir. Bu noktaya da ulaşmıştır.