Trump Başkanlığındaki ABD hükümetinin 'Verimlilik Bakanı Elon Musk, 60 ülkede çalışan ve yılda 40 milyar doları aşkın bütçe kullanan (Kongre Araştırma Servisi 2023 mali yılı verileri, 6 Ocak 2025) ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nı (USAID) 'suç örgütü' ilan etti.
Sahibi olduğu sosyal paylaşım platformu X'te aynen böyle yazdı: "USAID bir suç örgütüdür."
Verimlilik Bakanı Musk, bütçenin çoğunun muhataplarına ulaşmadığını ve 'çalındığını' duyurdu.
USAID internet sitesi, sosyal medya hesapları kapatıldı.
Üst düzey yöneticileri görevden alındı, çok sayıda çalışan zorunlu izne çıkarıldı.
60'tan fazla ülkede 'yardım' adı altında yürütülen faaliyetlere para aktarımı donduruldu.
ABD medyası, "USAID müteahhitleri ve iş ortakları zor durumda" başlıklı haberler yayınlamaya başladı.
'Verimlilik' adı altında başlayan operasyonlar sadece USAID ile sınırlı değil, benzer dış yardım kuruluşlarının yanı sıra Dışişleri ve Savunma dahil bütün bakanlıklar ve ordu da benzer bir denetimden geçiyor.
Bütçeler nerelere harcanıyor, karşılığında ülkeye ne kazandırılıyor, raporlanıyor.
Harcama yetkilileri ve saha görevlileri dahil bütün personel taramadan geçiriliyor, imza attıkları işler, ihaleler inceleniyor.
Birçok kurumda açığa alma ve zorunlu izne çıkarmalar var.
Bizi neden ilgilendiriyor
Birincisi; USAID'in Türkiye'de de destek olduğu yardım programları var, ayrıca başka ülkelerdeki yardımlar için (örneğin Ukrayna) bazı satın almaları Türkiye'den yapıyor.
İkincisi; doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye'deki kimi dernek, vakıf ve medya organlarına fon aktarıyor.
Birinci madde doğrudan 'verimlilik' alanına giriyor.
Yani Elon Musk, USAID'in Türkiye bağlantılı işlerinde Türk-ABD ilişkilerinin yararına sonuçlar görürse devam edecek, işe yaramadığı ya da harcanan parayla yapılan işin orantısız olduğu kanaatine varırsa kısıntıya gidecek.
Bu normal.
Ancak ikinci maddeden 'anormal' işler çıkma potansiyeli var.
Zira USAID, 'kalkınma yardımı' adı altında görev alanına girmeyen, Türkçesi 'üzerine vazife olmayan' işlere de burnunu sokan bir 'örgüt'...
Bunu, 2009-2012 arasında giriştiği ve 2014'te ortaya çıkan 'zunzuneo skandalı'nda görmüştük.
USAID, Küba'da gençleri hükümete karşı ayaklandırmak için Twitter benzeri 'ZunZuneo' (Sinek kuşunun ötüşü) adlı bir sosyal ağ kurmuş; parasını Pakistan için ayrılan fondan almış, Cayman Adaları'nda paravan şirket kullanmış, Küba cep telefonlarını rüşvetle ele geçirmiş, mizah yazarlarına parayla siyasi espri, slogan yazdırıp Kübalı gençleri coşturmuştu.
İş bu kadar büyüyünce USAID yönetememiş, Zunzuneo'yu Twitter'a devretmek istemiş, ancak şirket bundan kaçınmıştı.
Nihayet Zunzuneo, Küba'da 'halk devrimi' yaptıramadan sessiz sedasız kapatılmıştı.
( https:www.star.com.tryazarkuba-twitteri-skandali-ve-zunzuneo-zekali-mesajlar-yazi-866464 )
O dönemin görüşmeleri eğer Twitter tarafında iç raporlara yansımışsa, Musk bunlardan haberdardır.
Küba benzeri 'sosyal medya örgütlü iç karışıklık' hikayeleri Filipinler, İran ve Türkiye'de de yaşandı.
Eylemcilere 'dolar dağıtıldığı' haberleri her ülkede yayıldı, ancak dolarların nereden geldiği karanlıkta kaldı.
Benzer şekilde, "ABD'nin hedef aldığı" ülkelerin hükümetlerine karşı uluslararası medya kampanyaları yapıldı, sözde 'bağımsız araştırmacı gazetecilik örgütleri' kuruldu. İlginizi çekebilecek iki örnek için: