Türkiye'nin İHA gücü ve TSK'nın Bayraktar Akıncı'sı

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesi dünya gündemini değiştirdi.

Olayla ilgili konuşulan bir başka konu da, helikopterin enkazını bulmak üzere İran'ın Türkiye'den destek istemesi ve TSK'nın olay yerine gönderdiği Bayraktar Akıncı İHA'nın enkazı tespit etmesiydi.

Bu bize, insansız hava teknolojilerinde Türkiye'nin geldiği seviye ve bu seviyeye 'nasıl' ve 'nelere rağmen' geldiği üzerinde düşünme fırsatı veriyor.

İnsansız hava araçlarını 2000'lerin başından itibaren ABD kullanmaya başladı. Ardından İsrail, Çin, Rusya, Türkiye ve İran yarışa katıldı.

Ancak Türkiye bu yarışta en hızlı teknoloji geliştiren, en hızlı büyüyen ve 'savaş stratejilerini değiştiren' ülke oldu.

Bu konudaki uluslararası kabul gören raporları artık ChatGPT bile size verebilir.

Bütün raporlarda, Türkiye'nin bu alanda öne çıkmasında Baykar işaret ediliyor.

Baykar, 'TB2' ile yakaladığı başarıyı 'Akıncı' ile büyüttü; şimdi 'TB-3' ve Kızılelma'yı geliştiriyor.

Yalnız değil...

Kamu kurumu TUSAŞ ise 'Anka' ve 'Aksungur'u üretti; Milli Muharip Uçak KAAN'ı geliştiriyor.

Vestel'in girişimi Lentatek 'Karayel' üretiyor ve ihraç ediyor.

Yine kamu kurumu STM, kamikaze sınıfı 'Kargu' ve 'Alpago'yu üretiyor.

Havelsan-Asis ortaklığı Asisguard da alçak irtifa İHA'sı 'Songar'ı geliştirdi.

Bütün bu araçların ve projelerin birbirinden farklı yetenekleri ve pazarları var; ihraç da ediliyorlar.

Hepsi toplamda oluşturdukları 'savunma sanayii ekosistemi' ile yüzlerce şirket ve binlerce teknoloji geliştirici nitelikli çalışanla Türkiye'nin savunma gücüne ve ekonomisine yüksek değerli katkı sunuyor.

Bu ekosistem hava araçlarının dışında sağlıktan eğitime, ulaşımdan tarıma, enerjiden finans teknolojilerine kadar onlarca farklı kullanım alanı olan yazılım ve donanım da geliştiriyor, üretiyor.

Türkiye'nin ihraç ettiği her bir hava aracı, aynı zamanda yerli üretim mühimmat, yazılım ve donanım sistemlerine de pazar açıyor.