Şansölye 'çalıların etrafını dolaşmaktan' vazgeçerse

Geçen hafta Almanya'dan iki haber arka arkaya gelmişti.

Önce Spiegel dergisi "Türkiye'ye savunma ürünleri ihracatına yeşil ışık yakıldığını" yazdı.

Ardından, Almanya'nın Türkiye'nin talip olduğu Almanya ortaklı Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının satışına da yeşil ışık yaktığı haberi geldi.

Der Spiegel, kaynak olarak, Ekonomi Bakanlığı'nın Meclis'e gönderdiği ihracat izinleri listesini gösterdi. Buna göre, listede Türkiye'ye ihraç edilecekler arasında, savaş gemilerinde kullanılacak 336 milyon euro tutarında mühimmat, teçhizat ve makineler bulunuyor.

Eurofighter haberinde de Alman hükümetinin ön teknik görüşmeler için heyet gönderdiği belirtiliyordu.

Her iki konuda geçmiş bilgilerimiz ise şöyle:

Almanya, 2013'te fiilen başlayan, ancak Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında Afrin Harekatı'ndan itibaren ve doğrudan bu harekatı gerekçe göstererek, Türkiye'ye savunma ambargosu koydu.

Dönemin Dışişleri Bakanı Heiko Maas, 27 Temmuz 2020'de General Anzeiger gazetesine verdiği röportajda, "Türkiye artık Almanya'dan Suriye savaşında kullanabileceği silahları alamayacak. Sadece deniz ürünleri teslim ediyoruz" dedi.

Yani Almanya Türkiye'ye 'deniz kuvvetleriyle sınırlı' savunma ihracatı zaten yapıyor.

Bunların tutarı da 2018'de 242,8 milyon, 2019'da ise 344,6 milyon euro'ydu.

Eurofighter konusunda ise, Alman medyasına bakılırsa, "NATO'nun güneydoğu kanadındaki Türkiye'nin bazı savunma yeteneklerinin zayıf kalması istenmiyor."

Ama yine Alman medyasına bakılırsa, önümüzde 'teknik görüşmeler', bu görüşmeler olumlu giderse fiyatlar ve satın alma prosedürü; orada da uzlaşma olursa uçakların teslimat süreci gibi aşamalarda 'frenleme' mümkün...

Bu konularda karamsarlık veya iyimserlik olmaz, gerçekçilik olur.

- Almanya sadece savunma sanayii ürünlerine değil, Volkswagen ve Siemens gibi şirketlerin Türkiye'ye yatırımına, ihracatına da 'devlet gücü'nü kullanarak ambargo koydu.

- Eski Dışişleri Bakanı Maas, ambargoların 'anlamsız ve sürdürülemez' olduğunu, "Sonuçta, Türkiye NATO ortağımız ve ABD'den füze alamayınca Rusya'dan aldığını gördük. Bunu stratejik olarak doğru bir yol olarak görmüyorum" ifadesiyle teyit etti.

- Başbakan Scholz, 2022 Madrid Zirvesi'nde Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımına onay verince, "Türkiye'ye yönelik herhangi bir silah ambargosu uygulanmadığını" söyledi.

Üzerlerinden 2,5-3 yıl geçti.

Hiçbir şey değişmedi.

Özetle...

Ortada somut bir şey yok.

Olan şey şu:

Scholz'un Ankara ziyareti öncesi havayı yumuşatacak beklentiler serpiştirildi...

Almancada, "Çalıların etrafını dolaşma" diye bir deyim var.

Türkçede "Sadede gel" derler.

Şansölye bugün sadede gelirse...

En azından eski Dışişleri Bakanı Maas kadar gerçekçi olursa, temkinli bir iyimserlik yaratabilir.

Vize 'sarmalı'

Daha önce yazmıştım.

AB ama özellikle Almanya, Türk vatandaşlarına vize vermekte 'özel zorluk' çıkarıyor.

Erasmus'la AB ülkesindeki üniversiteye gidecek öğrenciye vize vermeyeni mi ararsınız, on yıllar boyunca 20 kez uzun süreli vize almış ve giriş çıkış yapmış olduğu halde başvuruları reddedilenleri mi...

Bunlar bir ölçüde hala devam ediyor.