'Piyasayı manipüle edene, devletin kim olduğunu gösteriyoruz'

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Geçen hafta sonu memleketim Rize'deydi.

"Hadi" dedi, ben de gittim.

Çaydan, ormandan, havadan, sudan -ama boş laf anlamında değil, iklim değişikliği anlamında-, gıda güvenliğinden ama en çok hayvancılıktan, et fiyatlarından konuştuk.

Her birinin ayrı ayrı konu edinilmesi lazım.

Çünkü gıda güvenliği, güvenliğin diğer bileşenleri savunma, dijital, ekonomi, enerji kadar hayat memat meselesi.

Bir tarafta iklim, su, toprak ve tohum, diğer tarafta tarım teknolojileri, gıda endüstrisi ve ticareti var.

Bir milli vizyon ve birlikte çalışma gerektiriyor.

Ve kendi alanlarında birikim ve liderlik kabiliyeti.

Köşe yazısını aşar bu.

Ama birkaç yıl önce yaşadığımız yağ, şeker krizleri ile bugünlerde hala yaşamakta olduğumuz 'et fiyatları' sorununa dair söyledikleri, diğerleri için de fikir verecektir.

Genel olarak gıda güvenliği ve gıdaya ekonomik erişim konusunda da 'vizyon', birikim ve liderliğe bakmak, sorunların çözümü konusunda ileriyi görmeye yardımcı olacaktır.

Bakan dedi ki;

"Türkiye'nin sınırları kapansa gıda eksikliğimiz olmaz. Elbette hiçbir ülke her şeyi üretemez, ancak Türkiye'de stratejik ürünler başta olmak üzere, hiçbir temel ürünün kıtlığı çekilmez."

En çarpıcı örneği büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısıyla verdi:

"Büyükbaş ve küçükbaş hayvanda Avrupa'da birinci sıradayız, Fransa'yı geçtik."

Rakamları araştırdım. Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) ve TÜİK verileriyle geçen hafta Anadolu Ajansı haberleştirmiş.

Mayıs 2025 itibariyle, büyükbaşta AB lideri 16 milyon 429 bin adetle Fransa. Onu 10 milyon 461 binle Almanya, 6 milyon civarı büyükbaş varlıklarıyla İrlanda, Polonya ve İspanya izliyor.

Türkiye, büyükbaşta 16 milyon 986 bin ile Fransa'yı geride bırakarak Avrupa'nın en büyüğü olmuş.

Küçükbaşta ise AB lideri 13 milyon 476 binle İspanya. Onu 10 milyon 443 binle Romanya, 7 milyon 774 binle Yunanistan, 6 milyon 607 binle Fransa izliyor.

Türkiye'nin küçükbaş hayvan sayısı ise 54 milyon 903 bin ile AB ülkelerinin ilk 9 ülkesinin toplamından fazla.

Özellikle koyun sayısında Türkiye 44 milyon 81 bin ile AB lideri İspanya'yı 3 kat geçerken, keçi sayısında 10 milyon 822 bin ile AB ülkelerinin toplamını geride bıraktı.

Peki, hayvan sayısı artarken et fiyatları neden düşmedi

Bakan dedi ki;

"Kasım 2023'ten mart 2024'e kadar fiyatlar yüzde 67 artmıştı. Enflasyonun aşırı yükseldiği dönemdi. Biz kırmızı et planlaması yaptık; Mayıs 2025'e kadar karkas et fiyatındaki artış yüzde 27'de kaldı. PerDer (Perakendeciler Derneği) üyesi marketlerle fiyat pazarlığı yaptık. Karkas ette belirlediğimiz fiyatla et satıyorlar. Ancak semt kasapları ve PerDer üyesi olmayan zincir marketlerde fiyat farklılıkları var."

Türkiye Perakendeciler Federasyonu sitesinden Türkiye genelindeki PerDer üyesi marketleri inceledim.

İki büyük yaygın zincir ile üç ucuzcu market zinciri bu anlaşmaya girmemiş!

İstanbul'daki bir yerel zincir ile Türkiye geneli mağazaları olan bilinen iki markadan birinin et fiyatlarına baktım.

Dana kıyma, yerel zincirde 430 TL, ulusal zincirde 564,90 TL.

Aradaki yüzde 25-30'luk fark bonfile, antrikot gibi diğer açık et ürünlerinde de var.

Bakan, Fransa ile kıyaslayınca, Türkiye'de de bulunan Fransa merkezli ulusal zincir marketin Fransa fiyatlarına baktım internet sitesinden.

Kıymalıkyemeklik en ekonomik et fiyatı 12,65 Euro (570 TL); Türkiye'de Tarım Bakanlığı anlaşmalı marketlerden pahalı, 'anlaşmasız' marketlerle aynı fiyata.

Biftek, antrikot gibi ürünler ise 20-24 euro (900-1100 TL); Tarım Bakanlığı anlaşmalı marketleriyle benzer fiyatta; anlaşmasız marketlerden ise daha ucuz!

Görünüşe göre, 2023-24 arasında yapılan zamlar son 6 ayda Tarım Bakanlığı'nın anlaşmalarıyla yavaşlamaya başlamış.

Diğer marketler de belli ürünlerde indirimler yaparak 'zamcı' görüntüden kurtulmaya çalışıyor.

Ama et fiyatları Fransa'dan en az yüzde 30 düşük rakama gelmeden dengeye oturmuş olmayacak.

Peki bu nasıl olacak

Bakan dedi ki;

"Üretimi arttırarak, girdilerini ekonomikleştirerek, üretimi ve üretime katılımı teşvik ederek, iradeyi tam olarak ortaya koyarak..."