Fransa, yasadışı olarak Türk öğrenci alan iki Fransız okulu Charles De Gaulle (Ankara) ve Pierre Loti (İstanbul) için MEB'in kurallarına uymayı kabul etti.

Dün bu uzlaşıyı AKŞAM'da 5 madde halinde duyurduk:

- Fransa'daki Türkleri de kapsayan geniş bir eğitim anlaşması yapılacak.

- Bu süreçte yasadışı okullar yeni ve nakil Türk öğrenci almayacak

- Bu okullardaki Türk öğrencilerin listesi ve aynı durumda başka okullar varsa onların isimleri de MEB'e teslim edilecek.

- Türk dili, edebiyatı, kültürü, tarihi ve coğrafya derslerini MEB öğretmenleri verecek.

- Bu okullarda MEB yetkilisi olacak ve eğitim öğretim denetlenecek.

Buradaki asıl konu, Fransa ile ikili eğitim anlaşması.

Türkiye, Paris ve Strazburg'da iki Türk okulu açılmasını, Türkçe derslerinin zorunlu olmasını ve ders kitaplarındaki Türk düşmanı ve tarihi gerçeklere aykırı ifade ve bilgilerin temizlenmesini istiyor.

Bu iş bugüne kadar uzamayabilirdi.

Türkiye, 'iki büyük devlete yakışır şekilde' anlaşma yapılabilmesi için müsamaha gösterdi.

Fransa, Türkiye'nin iyi niyetini istismar etti, müzakereleri sürüncemede bıraktı.

Lobi gücü kazanmak için gazetecilerin, iş insanlarının, üst düzey bürokratların, dışişleri bürokratlarının çocuklarını bu okullara aldılar.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, MEB Müsteşarlığı döneminde müsamahanın bittiğini işaret etti ve 'ceza ve kapatma' öngören yasal düzenlemeler yapıldı.

Fransa tarafı ise 'müzakere' adı altında iyi niyet suistimalini sürdürdü.

FETÖ ihaneti ve Kovid pandemisi süreçleri de bahane oldu.

Ama Bakan Tekin, bu önemli gündemi takibi bırakmadı.

Ağustos 2023'te Dışişleri Bakanlığı'nın da görüşü alınarak, bu okullara ilişkin Fransa Büyükelçiliği'ne 'kapatma' yazıları gönderildi.

Bu, 'artık uzatmayın' mesajıydı.

Almanya, bu kapsamdaki okullarında Türkiye'nin kurallarına uymayı hemen kabul etti.

Fransa, önce çocukları üzerinden 'lobi' gücü olarak velileri devreye sokmaya çalıştı. Ancak MEB ve Dışişleri geri adım atmadı.

Sonuç geldi...

Sürecin yasal altyapısı ve müzakerelerinde daha önce Özel Öğretim Genel Müdürü olarak rol almış, bugün de takibini Bakan'la birlikte yürüten iki ismin katkısını da not etmeliyim: Milli Eğitim Bakan Yardımcıları Kemal Şamlıoğlu ve Ömer Faruk Yelkenci...

Fikri takip ve hafıza sadece bizim meslekte 'olmazsa olmaz' değil...

Şimdi top Fransa'da...

2027'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Türkiye ile geniş kapsamlı bir eğitim anlaşması yapmak, Türk kökenli seçmenlere yönelik önemli bir mesaj olacak.

Zira Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 7 Temmuz'da yapılan erken genel seçimde ikinci sıraya düşmüştü. Hiçbir partinin Meclis çoğunluğu sağlayamadığı seçimde, 577 üyeli Ulusal Meclis'te solcu Yeni Halk Cephesi 182, Macron'un Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı 168, sağdaki Ulusal Birlik 143 ve Cumhuriyetçiler Partisi 60 milletvekili çıkarmıştı.

Amerika'nın Sesi (VOA) Türkçe servisinin 2022 seçimlerine ilişkin haberine göre, Fransa'da 200 binden fazla Türk kökenli seçmen bulunuyor. Türk kökenli seçmenler, Doğu Akdeniz, Suriye ve Libya'da 'Türkiye karşıtı' politikaları nedeniyle Macron'a karşı sol partilere oy vermişti.

KOPYALA YAPIŞTIR 'TOPLUMSAL' OLAYLAR!..

İngiltere'nin kuzeyindeki sahil kasabası Southport'ta bir dans dersinde üç kız çocuğunun bıçaklanarak öldürülmesi, ülkede son 10 yılın en kötü kargaşasına yol açtı.

Kargaşayı başlatan sosyal medyada yayılan yanlış ve sahte paylaşımlar.

Paylaşımları başlatanlar 'sabıkalı suçlular'.

Sıradan insanların bu yalanlardan etkilenmelerini sağlayanlar 'ünlüler'...

Sokağa çıkıp kargaşa yaratan, saldırı ve yağmaya karışanlar sıradan kalabalık!

Yalan paylaşım: Saldırgan 2023'te tekneyle İngiltere'ye gelen Müslüman bir sığınmacı.

Gerçek: Mahkeme, yalan haberi durdurmak için, saldırganın yaşı küçük olduğu halde adı, fotoğrafı ve kimliğini açıkladı. Saldırgan 17 yaşında Galler doğumlu İngiliz vatandaşı; otizm teşhisi var. Anne-babası Ruanda kökenli ve yerel kilisenin aktif müdavimleri.

Yayılması: Bu açıklamalara rağmen yalan paylaşımlar etkili oldu. BBC'ye göre, "Farklı çevrelerdeki çok sayıda 'etkili isim', saldırganın kimliği hakkında asılsız iddiaları yaygınlaştırarak, aşırı sağcı kişi ve gruplarla hiçbir bağlantısı olmayan sıradan insanları da kapsayan geniş bir kitleye ulaştı."

Örneğin X'te, aşırı sağcı bir eski mahkum olan Tommy Robinson, Kıbrıs'ta güvenli bir ortamda şezlongda yatarken yaklaşık bir milyon takipçisine kışkırtıcı mesajlar gönderdi.

Etkileri: Başkent Londra dahil 10'dan fazla kentte camilere, göçmenlere, polise, mağazalara saldırı, yağma, hırsızlık, cinayet.

Tepkiler: Başbakan Keir Starmer, "Yağmacı çeteleri" ifadesini kullandı; "eylemleri internet üzerinden kışkırtanlar da dahil olmak üzere pişman olacaklar" dedi.

İçişleri Bakanı Yvette Cooper, "klavye savaşçıları saklanamayacak, ağır cezalara maruz kalacaklar" dedi.

BBC, haberlerinde 'haydutlar' ifadesini kullandı, olayları 'isyan', 'huzursuzluk' ve 'kargaşa' diye tanımladı.