20 Eylül'de Sputnik'in "İBB'ye ait İstanbul Planlama Ajansı, CHP Genel Merkezi'nde çalışanlar ve yöneticilerle görüşerek genel merkezin işleyişi hakkında bilgi aldı" haberi dikkat çekiciydi.
Habere göre, öncesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, isim vermeden 'bir insan kaynakları firmasının' personel ile görüşerek genel merkezde verimliliği artırmaya yönelik çalışma yürütüleceğini, sonrasında "bazı personel ile yolların ayrılabileceğini" duyurmuş.
Oysa CHP'ye yakın internet medyası Duvar'ın 9 Mayıs 2024 tarihli haberine göre, "CHP Genel Merkezi, 'eğitim, danışma ve denetleme birimleri' ile belediyeleri takip edecek"ti. Bu kapsamda, İstanbul Planlama Ajansı modeli de diğer belediyelere yaygınlaştırılacaktı.
Görünürde Genel Merkez belediyeleri denetleyecekti, gerçekte İstanbul Belediyesi CHP'yi denetliyor.
Bu ne anlama gelir veya ileri bir yorum mu yaptım
Cevabını, haber duyulmadan bir gün önce, 19 Eylül'de, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu vermişti: "CHP içerisinde siyaset yapan, belediye başkanı, meclis üyesi, milletvekili olan, partimizin üst yönetimine net olarak bir şeyi söylemek isterim: Zaman aynı odada, aynı çatı altında siyaset yapan insanların 'sen benim ayağıma bastın' deme zamanı değildir. Bununla uğraşan kim var ise benim yol arkadaşım da değildir. 'Ekrem İmamoğlu koşuyor, çalışıyor. Ben ondan daha fazla koşacağım, onu geçmek için daha çok çalışacağım' diyen bir siyasetçi benim yol arkadaşımdır, nokta. Ama parti içindeki mevzuları konuşup konuşturan, bu mesele üstünde tepinen kim var ise, hem bu millete ihanet eder, hem de başkomutan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'e ihanet eder."
Genel Başkan Özgür Özel dahil tüm CHP yönetimi, milletvekillerine söyledi bunu.
'Beni örnek alın' dedi.
İç meseleleri 'konuşanları' ihanetle suçladı...
Bu özgüveni nereden aldı
Kemal Kılıçdaroğlu'na 'paralel' kurdukları 'zoom düzeni'ni CHP Genel Merkezi'ne taşımaktan...
İlk aşama Genel Merkez'i ele geçirmekti, ikinci aşama 'bireysel olarak' kendine göre dizayn etmek.
Üçüncü aşama 'kendisini örnek almayan hainleri' temizleme ve 'tek tipleştirme' aşaması olacak.
'Kişi, kendinden bilir işi' derler ya.
Bugüne kadar -FETÖ'cülerden alıntılayarak- Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandıkları 'tek adam' ve 'muktedir' ithamı, fiilen CHP içinde gerçekleşiyor...
Hem de bağıra bağıra...
MANSUR 'YAVAŞ', KEMAL 'HIZLI'
CHP'deki bu durum gözleri başka isimlere çevirdi.
Ama Özgür Özel onlardan biri değil.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise onlardan biri.
Yavaş hem 'ikinci potansiyel cumhurbaşkanı adayı' hem de CHP'nin yerel seçimlerdeki kazancında en büyük pay sahibi olan İyi Parti'nin de baktığı isim.
Yavaş'ın ABB'deki eski Özel Kalem Müdürü Yüksel Arslan'ın İmamoğlu'na yönelik 'proje çocuk' çıkışını da buradan görmek gerekir.
Arslan, 2023 seçimlerinde İyi Parti'den Ankara Milletvekili seçilmişti. 2024 yerel seçimleri öncesi İyi Parti CHP ittifakı bozulunca, 'Yavaş lehine' İyi Parti'den istifa etti.
Arslan, önceki gün sosyal medyasından, "Atatürk'ün ortaya koyduğu kuruluş ilkelerinin düşmanlarıyla el el olanlar 'Mustafa Kemal'in Askeri' olamaz. Terör örgütleriyle, etnik bölücülerle, vatan hainleriyle aynı kareye girenlerin, Atatürk'ün aziz hatırasına ve mücadelesine ihanet ettiği gün gibi ortada. Tek derdi kendi kariyeri ve ona çizilen rotada yürümek olana 'Proje Çocuk' denir, 'Mustafa Kemal'in Askeri' denmez" mesajı yayınladı.
Arslan, İmamoğlu'nu ima ediyordu ve bunu da önce Mansur Yavaş doğruladı.
Yavaş da sosyal medyasından bu mesajı paylaşarak, "Bağımsız milletvekili Sayın Arslan'ın bu açıklamalarını ve yayınladığı metni onaylamadığımın bilinmesini isterim. Kendisine tavsiyem bu tweet'i silmesidir" dedi.
Arslan'ın 'onay makamı' olduğunu teyit etti, "Mesaj alındı, silebilirsin, sonrası bana ait" demiş oldu.
Yavaş'ın İyi Parti ilişkisi bağlamında potansiyeli yüksek, ancak 'şimdilik' yavaştan alması kendisine yönelimi de yavaşlatıyor.
Bir başka potansiyel sahibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun aksine; onun hareketliliği ise potansiyelinden daha yüksek. Ancak arkasında hatırı sayılır eski-yeni belediye başkanları ve eski parti örgütü başkanları var.
İmamoğlu da bu potansiyeli gördüğü için önlerini en üst perdeden, 'ihanet' ifadesiyle kesmeye çalışıyor.
Bakalım bu pilav ne kadar su kaldıracak.
AĞIRDIR'IN CHP ANALİZİ VE EKRAN YÜZLERİ
CHP'deki son tartışmalar, bana araştırma şirketi Konda'nın eski Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Ankara Enstitüsü adlı düşünce kuruluşu için mayıs ayında yazdığı analizden bir bölümü hatırlattı: