CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi, yumuşama sürecine girmesi nedeniyle, CHP'li gazeteci Yılmaz Özdil tarafından "CHP'yi AK Partileştirmek"le suçlandı.
Özel de, Özdil'in 2007'deki 'bidon kafa' yazısına atıfta bulunarak, şöyle cevap verdi: "Bu, 'hatamız nerede' demek yerine, oy vermeyen seçmene 'bidon kafa' diyen zihniyet. 47 yıldır ilk kez birinci parti olmamızın sebebi, bu zihniyetten yaşadığımız kopuş. Arkadaş, seçmene sövüyor. Bunlar kutuplaşma olmadıkça yaşayamazlar. Sürekli bir kavga ortamı olsun, iki taraf birbiriyle sürekli çatışma halinde olsun biz de bu tarafa mermi satalım..."
Özdil de bu kez "Sana bu lafları yedireceğim" dedi.
Tartışmaya konu yazı, Özdil tarafından, 13 Ağustos 2007'de yazılmıştı. Özdil, o yaz yaşanan kuraklığı 3 hafta önce yapılan seçimlerle ilişkilendirerek, "Bidon kafalım Yap elini yumruk. Şeytan kulağına kurşun der gibi vur bakayım kafana iki defa...Ne duydun 'Donk donk' di mi Sen önce onu doldur. Su kolay" diye yazmıştı.
22 Temmuz 2007 seçimlerinde AK Parti yüzde 46,7 ile yeniden iktidar olmuş, CHP yüzde 20,8'de kalmıştı
"Kim kime ne dedi" kısmını sadece bilgi olsun diye alıntıladım.
Önemli olan bu polemik değil, bu polemiğin CHP'de 'taraflar'ı ortaya çıkarmış olması.
Önce Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel ve Genel Merkez ve özellikle belediyelerde etkili Malatya Milletvekili Veli Ağbaba tepki gösterdi.
PM Üyesi Ali Haydar Fırat da, "Senin meslek hayatın en alçak haberleri yaparak geçti. İktidara muhalif olman bu kirli geçmişi temize çıkarmaz. Sen bir faşist ve ırkçısın" paylaşımı yaptı.
Parti yönetiminden başka birinin açıklamasını görmedim. Olduysa da CHP yanlısı medyada tepki haberlerinin içinde yer almadı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "CHP Genel Başkanı'na 'sana bu laflarını yedireceğim' demek uygun bir dil değildir. Ancak, bir yazar ile CHP'nin yöneticilerinin tartışması görüntüsü de güzel bir görüntü değil" dedi.
CHP yanlısı yayınlarda ise Özgür Özel'i haksız bulanların sayısı daha fazla.
Ankara'daki gazetecilere biraz kulak verince, "CHP medyası ve Genel Merkez'de önemli bir grup Özgür Özel'in 'siyasette yumuşama' adımlarından rahatsız. Özel'i Ekrem İmamoğlu o makama getirdi ama şimdi o da rahatsız. Tarafları, Özel ve İmamoğlu tarafları olarak görmek gerek" yorumunu duydum.
Deneyimlerim, 'parti içi çatışma' temalı haberlere mesafeli bakmayı gerektiriyor.
Partilerde bunlar olur elbette.
90'larda, merhum Yıldırım Akbulut'un, kendisine ANAP'ı bırakan merhum Turgut Özal ile girdiği güç mücadelesi ilk akla gelen örnek olabilir...
Ama CHP'de bunu söylemek için henüz erken.
Yine de karşımızdaki sahne çok boş değil...Dün, İmamoğlu'nun İstanbul'da gazetecilerin sorularını cevaplarken, Özgür Özel'in, "İmamoğlu veya Mansur Yavaş aday olsaydı şu anda Erdoğan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmuyordu" sözlerine ilişkin bir soruya, "10-11 gün bayram ve Almanya seyahatimle ilgili süreçte açıkçası ülkemizin içinde mevcut olunan bu tür muhabbetleri ya da röportajları, siyasi münazaraları pek duyamaz, ilgilenemez oldum" demesi de ilginç o bakımdan...
"Bu tür muhabbetler..."
Buna ek olarak, İmamoğlu'nun eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı 'yemek' talebi de ilgi çekti haliyle.
Zira Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı ile görüşmesine en sert tepkiyi önce Kılıçdaroğlu vermişti.
İkili arasında bir buluşmanın bu tartışmalar sırasında gerçekleşmesi, "yumuşama politikasına karşı ortak görüntü" anlamına gelecek.
Yine de 'erken' demekte ısrarcıyım.
Biraz daha izlemek gerek.
Muhtemelen sonbaharda CHP'nin tüzük kurultayı olacak.
Tüzük değişiklikleri konusunda da 'taraflar' görünecek mi Ya da bir 'seçimli kurultay'a dönüşme tartışması doğacak mı
Bunlar tabloyu netleştirir...
ŞİMŞEK'İN CHP ZİYARETİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan istediği 'bilgilendirme'nin bir örneği dün gerçekleşti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP'nin ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe'yi ziyaret etti.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir'in de katıldığı 'bilgilendirme' görüşmesi 4 saati aşkın sürdü.
CHP tarafının, bugüne kadar dile getirdikleri tüm konulara cevap aldıklarını varsayabiliriz.
Daha önce de İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı