AB'de 'von der Leyen kadrolaşması'

Alman siyasetçi Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği siyasi karar vericileri arasına zayıf bir giriş yapsa da, ikinci kez seçildiği AB Komisyonu Başkanlığı'nda, 'AB Hükümeti'ni ve bürokrasisini 'kişisel tercihlerine göre yapılandırma' gücü elde etmiş görünüyor.

Bu gücü-veya özgüveni-biraz da aile mirasından almış görünüyor.

Zira diğer AB liderlerine göre daha ilginç bir geçmişe sahip.

Köklü Alman burjuva ailelerinden Albrecht ailesinin kızı.

Büyük-büyükbabası Almanya'da pamuk tüccarıydı ve anne tarafından büyük büyük annesi de ABD'de büyük toprak sahibi bir pamuk çiftçisi olan Ladson ailesindendi.

Wikipedia'ya göre ABD'de kölelik kaldırıldığında Ladson ailesinin yaklaşık iki yüz kölesi vardı.

Ailenin ABD'deki kolu ayrıca -köle ticareti de dahil- tüccar ve yönetici sınıfına mensup çok sayıda üye barındırmış.

Babası Ernst Albrecht, 1958'de Avrupa Komisyonu'nun kuruluşundan bu yana Brüksel'de yüksek düzeyli bürokrattı; 1976'dan itibaren Almanya siyasetinde yer aldı.

O da Brüksel'de doğdu ve ilk eğitimini aldı. Aile Almanya'ya dönünce 1977-80 arasında Almanya ve Londra'da ekonomi okudu.

Sonra tıp okumaya karar verdi.

Dört yıl doğumhane asistanlığı yaptı, 1991'de doktorasını aldı.

1986'da, servetini ipek ticaretinden elde eden von der Leyen ailesinden Dr. Heiko von der Leyen ile evlendi. Dr. Leyen, halen biyoteknoloji şirketi Orgenesis'in CEO'su.

Von der Leyen, 1987-99 yılları arasında (ikiz dahil) 7 çocuk dünyaya getirdi.

Siyasete 2001'de yerel seçimlerde girdi, 2005'te federal Aile Bakanı, 2009'da Çalışma Bakanı ve 2013'te Almanya'nın ilk kadın Savunma Bakanı oldu.

Dönemin Başbakanı Angela Merkel'in desteğiyle ilk bakanlıklarında öne çıktı, ancak savunma bakanlığında aynı liderliği gösteremedi. Bila gazetesinin anketinde, 2019' da popülaritesi yüzde 30'un altına düştü ve 'en az kabiliyetli ikinci bakan' olarak tanıtıldı.

Belki de bu yüzden 2019'da Avrupa Konseyi başkanlığına aday olduğunda az farkla seçildi. O günlerde yapılan bir ankete göre, Almanların sadece yüzde 33'ü onun iyi bir başkan olacağını düşünüyordu.

Doktora tezinde 'intihal' bulunduğu, Savunma Bakanlığı sırasında askeri alımlarda bütçeyi ve teslimat zamanlarını iyi yönetememekle suçlandı.

AB bürokrasisinde 'torpilli kadrolaşmaya' gittiği, ilaç devi Pfizer için 'lobi' yaptığı iddialarıyla da tartışıldı.

Kadrolaşma bağlamında en son, AB komiserlerinin seçimine müdahale etmekle suçlandı. İç Pazar komiseri Thierry Breton, "Kendisinin yerine başka bir aday önermesi için Fransa'ya bir tür siyasi rüşvet olarak 'daha etkili bir alan' önerdiğini" iddia ederek istifa etti. Fransa adayını değiştirdi!

Slovenya'ya da 'kadın kontenjanı'nı gerekçe göstererek adayını değiştirtti.

Kabinenin oluşumu gecikti, mücadele sürüyor.

Leyen'in 'kendisine güç transferi' tartışmalarının AB boyutu bunlarla sınırlı değil.

İsrail'in Gazze'ye şiddetli saldırılarının 6. gününde İsrail'e gitmesi ve "AB'nin İsrail'e koşulsuz desteğini" sunması Brüksel'de tepki çekti.

AB liderleri, Leyen'in "AB adına" bu sözü vermeye yetkili olmadığını vurguladı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İspanya'nın El Pais gazetesine verdiği röportajda, "Von der Leyen'in tamamen İsrail yanlısı ve kendisinden başka kimseyi temsil etmeyen gezisinin Avrupa'ya jeopolitik maliyeti yüksek oldu"