ABD'de yatırım için 'yeni hükümeti' bekleyen Türk yatırımcı

Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi santrali Karapınar GES'i geçen pazartesi gördüm.

Kalyon Holding'in 80. yılı vesilesiyle Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, biz basın temsilcilerini ağırladı orada.

Birkaç yıl önce Ankara'da yapılışını gördüğüm güneş enerjisi hücre ve panellerinin elektrik üretimine de tanık oldum.

Konuyla ilgili haberi ve Cemal Kalyoncu'nun kendilerine yönelik siyasi iddialara verdiği yanıtları dün AKŞAM'da okudunuz.

Ben, bugün bu ziyaretten bana kalanları paylaşacağım.

Kalyon'un 80. yıllık hikayesini şirketin kurumsal dokümanlarından inceledim.

Son 20-25 yıllık çalışmaları arasında gazetecilik gereği tanıklık etmiş olduklarımız da var.

Hikayenin bütününe bakınca şu görülüyor:

İş geliştirme odaklı bir yapı üretmiş Kalyon.

1974'te baba merhum Mehmet Kalyoncu'dan devralınan müteahhitlik nitelikli projelere doğru geliştirmiş, buradan alınan güçle yeni gelişen iş alanlarına yatırım yapmış.

Örneğin 80'lerin sonunda pvc yapı sistemlerine, 90'ların başında da enerji sektörüne yatırım yapmaya başlamış.

Müteahhitlik; köprü ve konuttan İstanbul'un dev su isale projelerine, Türkiye'den KKTC'ye deniz altından su taşıyan boru hattına, TANAP ve Romanya doğalgaz boru hatları, Marmara'da deniz altı doğalgaz depolama tesisi, -en azından şimdilik- zirve denilebilecek İGA İstanbul Havalimanı ve Kuzey Marmara Otoyolu gibi dev projelere uzanmış.

Enerjide; ithalattan hidroelektrik santrallerine, ardından da güneş enerjisine ve enerjinin temeli olan 'hücre' üretimine doğru yatırımlarını geliştirmiş.

İşlerini Asya, Körfez, Afrika ve Avrupa'ya taşımış.

Şimdi ABD'de GES yatırımı için 'yeni hükümeti' bekliyor. (Bunu hep Türkiye'deki seçimler öncesi yabancı yatırımcılardan duyardık!)

Bu projeler sadece 'görüntü' olarak büyük değil, aynı zamanda güçlü finansman, yüksek teknoloji, nitelikli tasarım ve 'iyi işletme becerisi' gerektiren projeler...

Çünkü artık yatırımların çoğu anahtar teslim değil 'yap-işlet-devret' projesi olarak yapılıyor.

Bunun anlamı şu:

Hem yüksek teknoloji kullanılacak hem maliyeti düşük olacak hem en ekonomik proje finansmanı bulunacak hem de kısa sürede yapılacak.

Hem işletme süresi kısa olacak hem kamunun belirlediği işletme ücretlerini artırmadan kar eden bir işletme yönetimi başarılacak...

Kalyon, hem bir müteahhitlik projesi olarak AB ihale şartlarıyla Romanya'da doğalgaz boru hattı işini Avrupalı rakiplerini geride bırakarak almış.

Hem de tasarımı, finansmanı, işçiliği ve mühendisliğiyle kısa sürede işletmeye aldığı İGA gibi bir projede uluslararası ödüllerle taçlandırılan bir işletme başarısı gösteriyor.

Bir yandan da yeni teknolojilere yönelik araştırma geliştirme projeleri yürütüyor. Çip teknolojisinin temeli olan yarı iletken geliştirme, yapay zeka temelli akıllı fabrika sistemleri, hem tarımsal hem elektrik üretimi yapılmasına imkan veren Agrivoltaik GES ve yenilikçi pil teknolojileri üzerinde çalışılıyor.

Bu projelerde sadece mühendislik, teknoloji ve işçilik yok, mimari ve sanat da var.

İGA uçuş kulesi tasarımıyla ulusal ve uluslararası onlarca ödül aldı, Türk havacılığının simgesi haline geldi.

Karapınar GES'in merkezindeki SCADA binası, 17. Dünya Mimarlık Festivali'nde (WAF) kısa listeye kaldı. İlham verici 10 mimari konsept arasında yer aldı.

Aynı binada Ece Dilan Köse, Ali Tan Üçer, Hakan Yılmaz ve Süleyman Yılmaz gibi sanatçıların, ilhamını güneş enerjisinden alan gerçek zamanlı dijital eserler sergileniyor.

Ayrıca İstanbul Nişantaşı'daki Kalyon Kültür Merkezi ilham verici etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Bir şirketin geleceğini belirleyen önemli veriler bunlar.

Bu tablodan bir not daha çıkıyor.

Kalyon için 'AK Parti dönemi'ne işaret edenler ya yanılıyor ya da 'yanıltıyor'.

Zira bugünkü gelişimin temeli ve omurgası 2000'li yılların başına gelinceye kadar oluşmuş.

Gerisi Türkiye'nin büyümesi, teknolojinin ve mühendislik kabiliyetinin gelişmesi, küresel finans imkanları ve bütün bunları bir gelecek vizyonu ile değerlendirebilen girişimcilik başarısında...

Ve Kalyon bu konuda tek değil.

İyi ki de değil...

"PARİS'TEKİ GİBİ" DEDİRTEN METROYU DA BEN YAPTIM

Hatırlayacaksınız, geçen yılın başlarında İstanbul'da Dudullu-Bostancı metro hattının açılış törenine katılan dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,