Saçma sapan kartlar

Galatasaray alıştığımızdan düşük tempoda başladı. Konyaspor tekniği yüksek oyuncularına güvenip oyunu geriden kurarak rakibini üzerine çekiyor, defans arkasına atılacak toplarla gol arıyor. Kanat ortalarında Galatasaray savunması savruluyor. Recep hoca bu zaafı iyi analiz etmiş. Galatasaray penaltıdan bulduğu golle skoru korumayı ve üç puan almayı bildi. Elit hakem Halil Umut Meler, ilk yarı maalesef dağınık, kafası karışık ve formsuz. Onun klasında bir hakem, Osimhen'in penaltısında orta sahada topa 40-45 metre mesafede kalamaz. Osimhen atletik yapısıyla öncelik aldı, Adil geç kaldı ve çok açık penaltı ama geride kalan hakem tespit edemedi. VAR'dan müdahale geldi. OFR'de bu kadar net eylemi 40 saniye izledi, sonra doğru kararla penaltıyı verdi. Oğulcan'ın ve özellikle Torreira'nın ilk yarıyı sarı kartsız tamamlaması hakemin aşırı hoşgörü ve idareci yapısı. İlk yarıda 21 faul ve top 20.33 dakika oyunda kalmış! Nerede önleyici, sorun çözen, oyun okuyan hakemlik Yunus'a çıkan sarı kart yeterli. Aşırı güç, gaddarlık yok. İkinci yarı Adil'in destek koluna gelen top penaltı olmaz. Devam kararı doğru. İlk yarı Osimhen'in golü açık ofsayt, iptal doğru ancak ikinci yarı 54'de iptal edilen golünde asisti yapan Barış ofsayt değil ancak öndeki Abdülkerim ofsaytı, o da Guılherme'ye teması topa hamlesini etkilediği için ofsayt. Gol iptali doğru. Kabul görmeyebilir, lakin kural böyle. Ahmet Kutucu'nun sarısı vardı. 76'da Guilherme'nin ayağına basması ikinci sarıdan kırmızı olmalıydı. Uzaydan bile göründü ama hakem ihraç edemedi. Saçma sapan kararlar, kartlar... Her kritik kararda açık oturum yaparcasına konuşan, anlatan, izah eden, her kornerde oyuncuları sürekli uyaran bir Meler, bu yönetim anlayışı asla çağdaş, proaktif önleyici hakemlik değil. Bu olsa olsa şark kültürü idareci hakemlik olur. Çok yazık!