Ne karlı kış gecelerinde oynanan maçlar gördük, yönettik... Tribünler hep ateşli hep doluydu. Trabzon taraftarı için hiç fark etmezdi. Böyle karlı kış gecesinde oynanan dün geceki maçta boş tribünleri görünce Trabzonluluk ruhu kayboldu mu Seyirci küstü mü diye düşünmeden edemedim. Futbol şehri Trabzon adına üzüldüm. Gaziantep, Selçuk İnan ile tam bir teknik direktör takımı olmuş. Vişça ve Sikan'ın önünü iyi kapatarak, rakibini kalabalık savunma merkezinden hücuma zorladılar ve atakları bertaraf ettiler. Daubin sakatlanıp çıkınca Gaziantep için her şey alt üst oldu. Trabzonspor rakip kaleye daha kolay ve daha çok gelmeye başladı. Uzatmalarda iki duran top organizasyonundan Banza ve Vişça ile gelen iki gol, oyun olarak tatmin etmese de devre arası soyunma odasına moralli girmeyi sağladı.

Kalede Uğurcan'ın varsa sezon başından bu yana olduğu gibi rahatsın demektir. Atilla Karaoğlan için kolay bir maç oldu. Sezon başından bu yana yönettiği en iyi maçıydı, penaltıya kadar... Rahat bir maç olmasına rağmen verdiği penaltı uydurmaydı. Malheiro'nun Lungoyi'ye teması olup olmamasını gözden geçirmeli. Sarı kartlar doğru. Oyuncuların hakeme ve kararlarına saygısı çok yüksek. Böyle maçlar rahattır. İş baskı ortamına gelince, sıkıntılar orada başlıyor. Baskıya karşı direnebilseler, Vincic'lere gerek kalmayacak. Son dakikaya kadar iyi geldi, penaltıyla sınıfta kaldı.