Yine çok kişilikli bir haftayı geride bıraktık. Bu kadar kişilikli politika dünya tarihinde görülmüş değildir. Yine siyaset bilimcilerine iş verdik; baksınlar bakalım, şahsımdan daha fazla kişilik sergileyen var mı
Suriye politikamız duvara tosladı. A'dan Z'ye her alanda yanıldık. Ama biz ne yapıyoruz Bunu büyük bir başarıya çeviriyoruz. Suriye'de muhaliflerin ilerlemesini öne çıkarıp "Hedef Şam" diyoruz.
Biz gitmiş gibi!
Medya birliklerimiz maşallah füzeden hızlı ilerliyor. Bıraksak Yemen'e kadar gidecekler. Her vilayete plaka bile takmaya başladılar.
En büyük güvencemiz aziz milletimizin hafızadan tasarruf etmesi. Çok şükür, hiç kullanmıyor. Biraz kullansa "12 yıl önce akşam namazını Şam'da kılacağız demiştin, şimdi ne namazı kılacağız" diye sorar.
Bereket sormuyor. Zaten milleti soru soramaz hale getirdik. İşte siyaset bilimine bir katkım daha:
Toplumsal Alzheimer!
Aziz milletimi böylece kanatlarımın altına aldıktan sonra içeride dışarıda istediğim oyunu oynuyorum. Şahsımın çok kişilikli bir siyaset izlediğini artık herkes biliyor.
Rusya ile Rusyacıyız. Putin'le bütün iş bağlantılarımız tıkır tıkır yürüyor. Suriye'de ters gibi görünüyor ama günün sonunda onun istediği adımları da atıyoruz.
Amerika'yla Amerikancıyız. Trump'ın ilk döneminde 5 kez kriz yaşadık. Biz buna deneyim diyoruz. "Birbirimizi iyi tanıyoruz. Her şey rayına girer" diyoruz. Kazık girse bile biz rayına girdi diye anlatmasını biliriz. Strateji uzmanlarımız bunun ne kadar değerli bir adım olduğunu o kadar iyi anlatırlar ki!
Yine rabbimin büyük bir lütfu; milletim toplumsal Alzheimer olduğu gibi muhakeme etme gücünden de tasarruf ediyor. İsrail'in bunu çok dikkatle takip ettiğini biliyorum. Türkiye'de İsrail aleyhine hiç gösteri var mı Yok. Eski Türkiye'de bu tür durumlarda cuma günleri Kocatepe Camisi'nden çıkan gösteri yapardı.
Ya şimdi İsrail'le ilişkileri protesto etmeye kalkanı bile tutukluyoruz.
Bizim muhterem kardeşlerimiz eskiden miras deyince ecdadın manevi mirası anlar, onu taşımaktan büyük huzur bulurdu. Şimdi miras deyince holdingden düşen pay anlıyorlar, birbirlerine giriyorlar.