Şahsıma mektuplar (14) Şu BOP başkanlığım!

İki hafta geçti, seçim sonrası izleyeceğim rotayı hâlâ şekillendiremedim. Çaresizliğimden değil, hangi yöntem daha sonuç alıcı olur, ona bakıyorum.

Bugüne kadar en etkili güç, korkuydu! Korkutmak gibisi yok! İnsanı korkuttun mu, artık her şeyi korku olarak görür, akıl geride kalır. Kötü yanı, insan korkuttuğu kadar, korkuyor da! Onu engellemek zor.

Seçimlerden üç gün önce ABD Başkanı Biden'ın şahsıma randevu verdiğini açıklaması iyi oldu da seçime etkisi olmadı.

Bunlar mektupta yazılacak şeyler değil ama seçimin son on günü değişen hava bir hafta daha uzasaydı Gaziantep'ten Malatya'ya pek çok yeri daha kaybederdim.

Her şey tepetaklak gitti. Ne kadar geri döndürülür, kestiremiyorum!

Partide her şey benim! Bu tartışılamaz, şu kötü:

Her şeyi de benden bekliyorlar!

Bugüne kadar başarıyla getirdiğim BOP eş başkanlığını bundan sonra nasıl aynı başarıyla sürdürebilirim Bütün mesele bu!

7 Ekim'de Hamas'ın Gazze'den İsrail hedeflerine vurmaya başlaması, İsrail'in buna verdiği sert yanıt benim için dengelenmesi zor bir şey değildi!

İsrail'in şahsıma olan sonsuz güvenini hiç boşa çıkarmadım. En son ne demişlerdi:

"Aleyhimize istediğin kadar demeç ver, yeter ki çıkarlarımıza dokunma!"

Ben de aynen bunu yaptım.

Ancak yalanın raf ömrünün çok kısa olması canımı sıkıyor. Ne güzel "limanda ticaret meydanda lanet" dengesini tutturmuştum. Ticaret Bakanım Ömer Bolat'a dedim ki:

"Bol bol at Ömer Bolat... Tutan tutar, tutmayanın yerine yama yaparız..."

İsrail'le ticaretin devam ettiği haberlerine hemen Bolat karşılık verdi:

"Giden malların çoğu Filistin'e..."

Ne güzel, "Siz Filistin'le ticarete karşı mısınız" diyecektim ki...

TÜİK bu ticaretin sadece yüzde 4'ünün Filistin'e olduğunu açıkladı.

Bunun üzerine hemen, "İhracat zaten azaldı" açıklaması yaptık. Birkaç gün sonra rakamlar bunu da yalanladı!

İsrail'e silah yapımında kullanılan malzeme satıldı iddialarına, "Özel sektör ticaret yapar, biz onlara karışamayız" dedik. Liste yayımlandı, Eti Bor da satışta!

O Eti Bor da petibör bisküvi diyelim dedim, yemezler dediler.

Çareyi İsrail'le ticareti kısıtladığımı, 54 ürünün satışını yasakladığımı ilan etmekte buldum. Bunların arasında jet yakıtı da vardı.