Özgür Özel ilaç olur mu

CHP'de gelenektir, değişim kapıya dayanmadan adım atılmaz. 14-28 Mayıs seçimlerinin muhasebesini yerel seçimin gölgesine alıp iki seçim ortası kurultay yapma planı zorlamalarla devam ediyor.

CHP'de mahalle delegeleri seçilmeye başladığında büyük kurultayın da tarihi belli olur. Bu kez öyle olmadı. Sanki genel merkez çoktan seçmeli bir planlama içinde! İl kongrelerinin havasına göre bakarsınız takvim uzamış! Sağlıklı bir durum değil!

Bunu şuna benzetmek mümkün:

Hakem maçı başlattı ama ne zaman bitireceğini ilerleyen dakikalarda söyleyecek!

CHP'de değişim neleri kapsayacak

Kılıçdaroğlu, "Ben hariç her şeyi değiştirebiliriz" diyor. Yerel seçimi önceleyip olabildiğince çok belediye kazanmanın çıkış olduğunu düşünüyor. Sanıyoruz Kemal Bey'in kafasında henüz netleştirmediği kritik soru şu: Kurultayı yerel seçimin önüne mi almalı sonuna mı Bunun yanıtını büyük olasılıkla İstanbul il kongresinden sonra öğrenebileceğiz.

Görünür tabloda Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkacak aday, CHP Meclis Grup Başkanı Özgür Özel.

Özel'in yarın genel merkezde yapacağı basın toplantısı yarışın neresinde olacağını göstermesi bakımından önemli. Özel'le dün, kendisini 2007 Cumhuriyet Mitingleri sırasındaki Manisa Eczacı Odası Başkanlığı'ndan başlayan tanışıklığın verdiği derinlikle konuştuk. Sorduk:

- Kesin bir adaylık kararıyla mı yola çıkıyorsun

Seçim sonrasında seçmenin yaşadığı çöküntüyü yok etmek, yerel seçimlerde umudu büyütmek için genel başkanı kapsayan bir değişikliğin kaçınılmaz olduğunu düşünerek yola çıkmış. 50'nin üzerinde milletvekili ve CHP Parti Meclisi (PM) üyesinin yarınki basın toplantısında salonda olacağını, kamuoyunun yakından tanıdığı ama şu an CHP'de görevi olmayan pek çok ismi de orada göreceğimizi söylüyor. Yol haritasının metnini de yazmış. Kurultay tarihi belli olmadan grup başkanlığından ayrılmamayı daha doğru buluyor. Özel'in çevresine göre de belirleyici nokta İstanbul il kongresi.

Özel'le birlikte yol haritasını planlayanlar yarışı, geçmişteki İsmet İnönü-Bülent Ecevit, Erdal İnönü-Deniz Baykal yarışlarına benzetiyorlar. Ecevit, 14 Mayıs 1972'de İnönü'ye karşı PM üyelerinin çoğunun kendi listesinden seçilmesini sağlamış, İnönü genel başkanlıktan ayrılmak durumunda kalmıştı.