İzmir'e operasyonda birinci perde!

Temmuz ayı İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik şafak operasyonu ile başlamıştı. Aralarında önceki başkan Tunç Soyer ile görevdeki CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da bulunduğu 150 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti.

Genel müdürler, mühendisler, mimarlar, sanatçılar, işçiler, memurlar, onlarca eski-yeni belediye çalışanı adeta daha baştan "suçlu" ilan edilerek dört gün boyunca gözaltında tutuldu, üçte biri tutuklandı.

Adliye kaynaklarının açıklamalarına göre iki ana soruşturma dosyası vardı:

1- 150 adet araç kiralama işinde kamunun zarara uğratılması.

2- İzmir'in kentsel dönüşümüne merhem olması için başlatılan altı kooperatif projesinden ikisinde yaşanan sorunlar nedeniyle hem yurttaşların hem kamunun zarara uğratılması.

Tıpkı İstanbul operasyonunda olduğu gibi İzmir'de de şunu vurguladık:

Belediyenin icraatına ilişkin elbette soruşturma açılabilir, bu davaya da dönüşebilir. Ancak bunun adil, hızlı ve tutuksuz olması esastır. Şafak operasyonuyla toplu gözaltı ve tutuklama, peşin infazdır!

***

İzmir için bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra Ankara ve İstanbul gündemi ağır bastı. Ta ki 22 Temmuz'a dek.

O gün İzmir Cumhuriyet başsavcısı araç kiralamaya ilişkin iddianamesini hazırlayıp mahkemeye sundu. Mahkeme iddianameyi kabul etti.

Kabul etmekle kalmadı. Bu dosyadan tutuklu tüm sanıkların tahliyesine karar verdi!

Yazı aramızda haberi ilk okuduğumuzda "Yanlışlık vardır" dedik. İddianamenin hemen hazırlanması güzel bir gelişmeydi. Ancak hâkimin hukuk diliyle daha tensipte, yani dava gününe karar verirken tahliyeye de karar vermesi zordu. Hele iktidar ve medyasının İzmir'i topa tuttuğu, CHP'yi aşağı çekmek ve birbirine sokmak için bu operasyonu kullandığı bir süreçte!

Haber doğruydu. Hâkim daha tensipte tutuklu yargılamaya hayır demişti! Biz Ergenekon'da bu tür tahliyelere piyangodan en büyük ikramiyenin çıkması derdik!

Mahkeme tüm tutukluları serbest bırakırken dokuz sayfalık bir gerekçe yazdı. Gerekçede özetle şu noktalara dikkat çekti:

- Soruşturma sadece bilirkişi raporuna dayandırılmış. Yargılama için tek başına bu yeterli değildir.

- Bilirkişi raporu çelişkilidir.

- Daha önce aynı konuda üç kez ifadesi alınmış kişilerin son operasyonda tutuklanması adil değildir.

- Araç kiralama ihalesiyle kooperatif soruşturmasının aynı suçun parçaları gibi sunumu hukuki değildir.

Mahkemenin yazdığı gerekçenin köşe yazısı diline çevrilmiş şekli böyle!