Etrafımızdaki ateş çemberi...

Dış politikadaki gelişmeleri tek tek haberler olarak izleyince birbirinden bağımsız olaylar gibi görünüyor. Haritaya bakıp olayları birleştirince ortaya farklı bir tablo çıkıyor.24 Şubat'ta Ukrayna'da başlayan NATO-Rusya savaşı yedinci ayını doldurdu. Sovyetler'in çöküşünde de kilit taşı olan Ukrayna'nın 30 yıl sonra yeni bir soğuk savaşın sıcak cephesi haline geldiğini görüyoruz. Karadeniz komşuluğu çerçevesinde Ukrayna ile Rusya arasındaki diyaloğu sağlayabilecek başlıca ülke Türkiye. Montrö zemini bunu taşıyacak güçte. Karadeniz'in kuzeyindeki sıcak durum nükleer tehdide kadar varırken ABD Temsilciler Meclisi'nin cephe sorumlusu Nancy Pelosi 18 Eylül'de Ermenistan'ın başkenti Erivan'a gitti. Türkiye ve Azerbaycan'ın sinir uçlarını elektrikleyip gitti. Bu ziyaretin hemen öncesinde 13 Eylül'de Ermenistan, Azerbaycan'a saldırdı, resmi açıklamalara göre 50 asker şehit oldu. Yoksa bu saldırı, Ermenistan'ın Pelosi'yi karşılama atışları mıydı Ermenistan'ın hemen altında İran'da yaşananlar çok şaşırtıcı değil. Sosyal bilimler şöyle diyor:İtaat eken, isyan biçer!İranlı kadınların 1980'de çalınan devrimi saç teli kadar da olsa geri geliyor! İran'da yaşanan olayların görünen-görünmeyen yüzü ayrı bir yazı konusu. Ancak iktidara geldiğinde rejim ihraç etmeyi hedefleyen Humeynicilerin bugün rejimi koruma kaygısına girdiği bir gerçek. Kimi kentleri tümüyle kuşatan protesto gösterilerinin İran'ın bütünlüğünü sarsmayı akla getirmesi bile 1639 Kasrışirin Antlaşması'ndan beri sınırlarımızın değişmediği bu ülkeyle ilgili daha çok haber izleyeceğimizi gösteriyor.Irak'ta ise 2019 yılındaki isyanlardan sonra yeniden "İç savaş kapıda mı" sorusunu sorduran gelişmeler var. 2011 yılından bu yana yapılan her seçimden sonra ülke iç karışıklığa sürüklendi. Belirleyici siyasi hareketlerin başında gelen Sadr'ın parlamentodan çekilmesi kaosu artırdı. Bu ülkede seçimlerin huzur getirmesi çok zor. Çünkü siyasi düşüncelere, hedeflere göre kurulu partiler yok. Kökenlere dayalı hareketler var. Onlar da seçimden güçlü çıkamazsa, seçim sonrasından güçlü çıkmaya çalışıyor!Bu tabloya bakıp aklımıza ister istemez ABD'nin Mart 2003'te Irak'ı işgal ederken verdiği söz geliyor:Sonsuz demokrasi ve özgürlük!Hedeflerine ulaşmış olmalılar; ABD, Irak'ta sonsuz müdahale ve her şeyi belirleme özgürlüğüne ulaştı!Suriye'nin neresinden tutmalı11 yıldır