Erdoğan sonrası!

Ava giderken av olmak diye bir deyim vardır. AKP, CHP'yi içinden, dışından, yargıdan, medyadan çatlatmaya çalışırken iç konularıyla karşı karşıya!

Zaman zaman su yüzüne çıkan, "Erdoğan sonrası ne olacak" sorusunun her yerde sorulduğunu görüyoruz.

Bunun pek çok nedeni var. Öncelikle deniz bitti. AKP, sadece ülkenin birikimlerini tüketmekle kalmadı, kendi birikimlerini de tüketti. Gerek ideolojik olarak gerekse kadro bağlamında AKP'nin yola çıktığı tablo ile bugün geldiği durum arasında büyük farklar var.

Erdoğan, yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değiştirdi. Oluşan yeni kadroların başlangıçtakilerle pek ilgisi yok! Ayrıntısına sonra girelim! Erdoğan, yeni siyasetçi yetişmesini istemedi. Biraz sivrilen ya törpülendi ya da kenara çekildi.

Erdoğan, tek belirleyici olarak liyakatten çok sadakate önem verdi. Hatta bunu şart koştu. Ancak bu durum deyim yerindeyse altta kralcıkların oluşmasını doğurdu.

***

Başta ekonomi olmak üzere genel düzen bozulunca yukarıda sıraladıklarımız "sorun" oldu. Her şey iyi gitse bunlar meziyet olarak da görülebilirdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan işte böyle bir noktada değişik şekillerde öne çıkmaya başladı. Öncelikle Fidan'ın MİT müsteşarlığı günlerinde Ahmet Davutoğlu'nun AKP genel başkanı ve başbakan olduğu süreçte siyasete soyunduğunu vurgulamak gerek. 2015 genel seçimlerine giderken Fidan'ın aldığı siyasete girme kararına cumhurbaşkanı olarak Erdoğan çok bozulmuş, karşı çıkmıştı. "O benim kara kutum" sözü hâlâ belleklerde.

O kara kutu sistemin değişmesinden sonra MİT başkanlığından Dışişleri Bakanlığı'na geçti.

Fidan'ın AKP tabanında karşılığının olduğu, AKP kadroları içinde de taraftar bulduğu dikkati çekiyor.

Bu gerçeklik kabul gördükten sonra bunun üstüne söylenebilecek her şeyin alıcısı olur. Örneğin son dönemdeki medya operasyonlarında da Fidan'a yakınlığın uzaklığın bir ölçüt olduğu konuşuluyor. Fidan en son Erdoğan'ın ABD gezisini, "Genel olarak başarılı" diye tanımladı. Erdoğan'a göre gezi fevkaladenin fevkinde idi.

Fidan, ABD ile henüz çözümlenmemiş sorunlar olduğunu açıkça söyledi, KAAN'ın motoru için de izin çıkmadığını ifade etti. Konu hâlâ AKP içinde ve medyasında irdeleniyor.