Ekonomi iyi yürütülüyor!

Siyasetin en gerçekçi tanımlarından biri şudur:

Ekonominin paylaşımı!

Bu bağlamda en siyasi metinlerin başında bütçe gelir. Zira bir ülkenin bütçeside her şeye para vardır; bütün mesele önceliklerdir.

Öncelikler sıralamasını da iktidarın yaklaşımı belirler.

Konumuz ekonomi ama sözünü ettiğimiz genel doğrular değil, eğriler!

Her şey bir yana ülke ekonomisinden sorumlu olanlar sürekli hedef değiştiriyorsa, üstelik defalarca değiştirdikleri hedefleri tutturamıyorsa orada ne güven kalır ne umut!

Geçen yıl 2025 enflasyonu yüzde 17.5 olur demişsiniz, bu yılın üçüncü çeyreği dolmadan yüzde 28.5 olacak demişsiniz... Üstüne de şu demeci patlatmışsınız:

"Ekonomi programı yolunda gidiyor!"

***

Konumuz "eğriler" dedik ama keşke sadece hedef sapması türü eğriler olsa!

11 Eylül'de Can Holding'e yönelik operasyonun görünen ve görünmeyen yüzü ekonominin, ekonomi yönetiminin genel durumu hakkında ipuçları veriyor.

Operasyonun medya ve eğitim boyutu sadece vitrinsel görünüyor. Bir başka anlatımla soruşturmaya konu olan "mali suçlar"ın önünde toplumsal kabulü artırıcı bir unsur olarak elde tutulduğu anlaşılıyor. Medya ve eğitim dünyasındaki kurumların ve çalışanların süreçten etkilenmemesini dileyelim.

Operasyonun karapara ve kaçakçılık boyutları önemli ölçüde kamuoyuna yansıdı. Ankara'da geçmişten bugüne konuyla ilgili kesimlerin okuması şöyle:

- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek düğmeye basılmasında önemli etken oldu.

- Şimşek'i zorlayan nedenlerin başında ABD'de karapara ve kaçakçılıkla ilgili birimlerin bastırması geliyordu.

- Bu kuruluşlar uluslararası boyuta ulaşan, milyar dolarlarla ifade edilen döngünün Türkiye'yi zorlayacağı, geçmişte iki kez yaşanan "gri liste" sürecine neden olabileceği konusunda uyardılar.

- İktidar yelpazesi içinde operasyona soğuk bakanlar oldu. Şimşek ısrar etti. - Can Holding'in medya ve eğitimde de olma süreci bir yıllık zaman dilimine karşılık geliyor. Bunun gerçekleşebilmesi için başta Rekabet Kurumu olmak üzere resmi izinler gerekiyor. Bunlar da üç ay kadar sürdü. Sonuçta izin verildi.

- Geçmişte Türkiye 2011-2013 ve 2021- 2024 yılları arasında iki kez gri listeye girdi. Buna muhatap ülkenin karapara ve terörün finansmanıyla mücadelede özen göstermediği notu düşülüyor. Muhtemelen Şimşek, yeniden böyle bir olasılıkla karşılaşmamak için hassas davrandı.