Çağrı...

1993 sonbaharında, 33 yaşımda Cumhuriyet'in köşe yazarlığı sorumluluğunu aldığımda Türkiye'nin ana gündemlerinden biri şuydu: Solun birleşmesi!Durum şuydu: Erdal İnönü'den sonra Murat Karayalçın'ın genel başkanlığında SHP solun en büyük partisi.Bülent Ecevit eşi Rahşan Ecevit'le öre öre DSP'yi ayakta tutup güçlendirdi.1992'de yeniden açılan CHP'nin başına geçen Deniz Baykal, nihayet genel başkanlık koltuğuna oturup muradına erdi. Üç liderin aynı anda ilk sınandığı seçim 27 Mart 1994 yerel seçimleri oldu. Sonuç:SHP yüzde 13.52, DSP yüzde 8.75, CHP yüzde 4.61! Bu seçim Erdoğan'ın da yüzde 25'le İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı olarak siyaset sahnesinde yükselişi oldu. İstanbul'da sadece SHP-DSP oyları toplamı yüzde 33'tü.1995'te SHP ile CHP birleşti. Bu kez CHPDSP çekişmesi öne çıktı. 3 Kasım 2002'de DSP'nin erimesiyle CHP, yüzde 35 oyla Meclis'in yüzde 65'ini elde eden AKP'nin karşısına ana muhalefet olarak çıktı.21 yıldır AKP-CHP yarışını yaşıyoruz. Bu zaman diliminde CHP günün koşulları ne gerektirdiyse adeta Türkiye'nin birleştirici sigortası olarak sorumluluk üstlendi.2007'de MHP'nin Meclis'e girmesine omuz verdi.2011'de HDP'nin Meclis'e girmesine omuz verdi.2018'de İYİ Parti'nin seçime ve Meclis'e girmesine omuz verdi.Bütün bu adımlar CHP tabanının tümünde tam kabul görmese de AKP iktidarına karşı demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak karşılandı.2023'te ise Kılıçdaroğlu daha büyük bir ittifak kurmayı başardı. Devletin bütün olanaklarını arkasına alan, propaganda zeminini tamamen algıya ve yalana dayayan bir iktidara karşı sandık mücadelesi verdi.Bu yanıyla en zor seçimdi.Ama bir iktidarın değişmesini gerektirecek koşullar bakımından da belki en kolay seçimdi.Kemal Bey hem CHP'yi bir arada tutma hem CHP'nin etrafında kümelenme sağlama bakımından büyük bir başarı elde etti.Başarının tamama ermesinin tek ölçütü vardır:Seçimi kazanmak!Bu olmadıysa ne yapmalıKırıp dökmeden, yeniden "solda birlik" tartışmaları yaratacak bir kırılmaya izin vermeden,