Bir Haberal mucizesi!

Başkent Üniversitesi'nin kurucusu, Türkiye'de organ naklinin kurumlaştırıcısı Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın bilimsel alanda yaptıklarını sayılara dökmek gelinen noktayı göstermesi bakımından önemlidir.

Genç bir bilim insanı olarak 1970'lerde önce organ naklini öğrenmek, uygulamak... Yasal boşlukları siyasetin bütün renkleriyle görüşüp gidermek, Doku ve Organ Nakli Yasası'nın çıkmasını sağlamak... Toplumdaki önyargıyı kırmak, algıyı artırmak için Diyanet İşleri başkanlarını da devreye sokmak... Bu alanda derinleşip kurumlar inşa etmek... Kendini sürekli geliştirip organ naklinde dünya lideri olmak...

Bunların tümü bir kişinin harcı değil ama Haberal'ın harcı!

Bugüne dek bine yakın karaciğer, dört bine yakın böbrek nakli yapan Haberal'ın neler gerçekleştirdiğini görmek için bunlardan sadece birinin öyküsünü anlatmak yeter!

***

Yusuf Korkut'u işini iyi yapan bir kamu görevlisi olarak tanıdım. Sohbet ilerlerken iş, ülkemiz için çalışmak noktasına gelince "Örneğin Haberal..." dedim. Sözü ağzımdan aldı, "Siz Haberal Hoca'yı iyi tanırsınız ama ben yaşadım" dedi.

Yusuf Bey Erzurum'un Olur ilçesinden. Gökyüzüne vadi dibinden daha yakın yer mi olur demişler, Olur olmuş. Öyle bir yer. obanlıktan esnaflığa yaşama erken başlayıp erken evlenmiş. Göç onu Ankara'ya taşımış. 2006'da dünyaya gelen ikinci çocuklarına Hilal demişler. Birinci ayın sonunda sarılık geçmezleşince üçüncü hastane şu tanıyı koymuş:

"Tedavi yeri Haberal'dır."

Haftalar süren tetkikler, karaciğer naklini zorunlu kılmış. Şans, hem annenin hem babanın karaciğeri uyuyor. Yarışmışlar. Baba, eşini şöyle ikna etmiş: "Benimki olsun. Hilal'imizle uzun süre hastanede kalacağız, sen bize bakarsın, ben size bakamam..."

Haberal Hoca bütün olasılıkları tek tek anlatmış, Hilal'le ikisinin tam iyileşme oranını söylemiş:

"Yüzde 5! Bizim işimiz bu olasılığı güçlü kılmak..."

Bu uzun anlatım, "evet"le noktalandığında saate bakmış:

02.30.

Yusuf Bey'in karaciğerinin bir bölümünü Hilal'e taktıktan birkaç gün sonra baba kız birbirine gülümsemiş.

Hilal artık Başkent Üniversitesi'nin kızı olmuş. Öyle ki ilkokul çağında Hilal hastaneden ayrılırken "Biraz daha kalsak olmaz mı" diye sormuş. Haberal'ın adı da şu olmuş:

"Rektör dedem!"

Hilal bu yıl üniversite sınavına girdi. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı!