Azerbaycan-Ermenistan barışı!

Bunca krizin, gerilimin, belirsizliğin, çatışmanın, kutuplaşmanın ortasında Kafkaslar'dan bir haber geldi:

Azerbaycan'la Ermenistan kalıcı bir anlaşma imzalama aşamasına geldi!

Hafta sonu kendime şunu söyledim:

Gündem ne olursa olsun, bunu yazmalı!

Bu süreç 33 yıl gecikmeyle de olsa Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin iyileşmesini de beraberinde getirebilir!

1991'de Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra ortaya çıkan yeni bölge devletleriyle güzel başlangıçlar yapmıştık. Bunlardan biri de Ermenistan'dı. 1992'de Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan'ın Karadeniz Ekonomik İşbirliği çerçevesinde İstanbul'a gelişi önemli bir olaydı. Petrosyan Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak, tarihi tarihçilere bırakmak eğilimindeydi.

Ermenistan diasporası izin vermedi.

2025'e geldik. Ermenistan Başbakanı Paşinyan ülkesinin geleceğini komşularıyla barışta gören bir siyaset izliyor. Buna doğal olarak Türkiye ve Azerbaycan da dahil.

Karabağ'da bugün gelinen nokta Azerbaycan'ın da "zafer" olarak nitelediği, bir hakkın teslimi.

Paşinyan, ülke ekonomisinin yeni savaşları kaldıramayacağını, el desteğiyle savaşa girmenin de ağır bedelleri olacağını görüyor.

Barışa giden bu iklimi bozmamak gerekiyor.

Anlaşma tamama ererse Türkiye'nin Orta Asya'yla karasal bağlantısının da kurulduğu bir coğrafya ortaya çıkacak.

Kafkaslar'ın iki doğal başkenti var:

Kars ve Tiflis...

Ermenistan'la barış bu hattı zenginleştirecek. Kars'a doğudan sadece güneş değil, bereket de doğacak.

Türkiye kapısının kapalı olmasına karşın Erivan marketlerinde en çok Türk malı var. Tiflis üzerinden gidiyor. Doğrudan ticaret en çok Ermenistan'ın lehine.

Anlaşma ile Paşinyan'ın tarihten bugüne taşınan, anayasaya da girmiş dogmatik bakışları da törpüleyeceği konuşuluyor.