Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. eyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:
Anayasa tartışmasıyla geldiler, anayasa tartışmasıyla gidiyorlar!
AKP'ye göre anayasa uymak için değil, kullanmak için! Yürürlükteki anayasayı referandumlu referandumsuz defalarca değiştiren, işine gelmeyen maddelerini de uymama hakkını kullanan iktidar bir yıldönümünü daha benzer tartışmalarla geçiriyor.
Geçen hafta yapılan DEM-Saray görüşmesinden bütün süreç bir yana şu çıkmış görünüyor:
Yeni anayasa üzerinde uzlaşma aramak üzere ilerleme!
Bu tam da Erdoğan'ın istediği minder!
Anayasa tartışmaları şu zeminde ilerleyebilir:
Erdoğan'ın yeniden adaylığının önünün açılması ve DEM Parti'nin tabanına anlatabileceği gelişmelerin olması...
DEM tabanında bu bakışa soğukluk olduğu biliniyor!
***2024 Ekim'inde yeni yasama yılı iktidarın iki önemli açılımı ile başlamıştı:
1-Belediyeler üzerinden CHP'ye saldırı.
2-Bahçeli üzerinden yeni bir süreç!
2025 yasama yılının birinci ayı doldu. İktidar geçen yılkı gündemde patinaj yapıyor. Her iki konu da topluma anlatılandan çok daha farklı şekilde seyrediyor.
İmamoğlu ile ilgili iddianame yazılamayınca yeni bir iddia yazalım dediler. Adalet Bakanlığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı katlarında gidip gelen görüşler İmamoğlu iddianamesinin yeni yılı bulabileceğini gösteriyor.
Bahçeli üzerinden başlayan açılım da yine Bahçeli üzerinden tartışılıyor. AKP ile MHP, görünen gidiş nedeniyle "iki parti tek iktidar" mecburiyetinde seyrediyor. Kıbrıs seçimlerinin üstüne malum süreçteki kilitlenme gelince arada pürüz var havası esti. Pürüz olsa bile birbirlerinden başka seçenekleri görünmüyor. Eğer anlaşmazlık varsa bunun da Cumhur İttifakı klasiği bir "anlaşmalı anlaşmazlığa" dönüşeceğini söyleyebiliriz!
DEM'le anayasa merkezli yeni süreç biraz da "süreç içinde süreç" gibi seyredebilir. Ankara'da şöyle bir yan arayış konuşuluyor:
Hapishanelerde 7 bin kadar PKK hükümlüsü ya da tutuklusu var. Bunlardan peyderpey bırakmalar olsa...
Hatimoğulları'nın, "Yasa gerektirmeden atılabilecek adımlar var" sözünün altında bu ve benzer beklentiler olmalı!
DEM Parti sürecin başında Bahçeli ile daha yoğun temastaydı, bugün Erdoğan'la diyalog daha önde görünüyor. Bu tür süreçlerde yola çıktıklarınla yolda buldukların arasında tercih yapmak zor olabilir. Ahmet Türk

									
								
									7