Almanya ezeli vatan!

19 Mayıs'ın 105. yılı kapsamında Almanya Dortmund Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) programlarına katılmak üzere bu şehirdeydik. Sözcü yazarı İsmail Saymaz'la birlikte geçmişi bugüne bağlayıp gelecek beklentilerini paylaştık.br data-mce-bogus"1"

Türkiye hapşırsa Avrupa'daki Türkler nezle olur.br data-mce-bogus"1"

Türkiye'ye bahar gelse Avrupa'daki Türkler meyveye durur!br data-mce-bogus"1"

31 Mart'ın sonuçları Dortmund'a da ulaşmış. Atatürkçüler geleceğe daha umutlu bakarken, nasıl bir geleceğin oluşmakta olduğunu kestiremiyorlar.br data-mce-bogus"1"

Türkiye 1960'lı yıllardan beri "gurbetçiler"e "döviz bankası" gözüyle baktı. AKP döneminde bu bakışa yenisinin eklendiğini bir kez daha gördükbr data-mce-bogus"1"

- Oy deposu!

"Yurtdışına çalışmak için giden Türkler" politikası olmadığı için yurttaşlarımız rüzgârda savrulan yaprak misali buldukları dala tutundular.

AKP ise Türkiye'nin devlet olarak ürettiği bölük pörçük politikaların dışında kendi siyasetine zemin olacak ayrı yapılar kurdu. Oysa klasik söylemle "lobi oluşturma" hedefine yönelik çalışılsa durum başka olur. Gerçek bir "Türkiye gücü" oluşurdu.

Almanya'daki Türkleri bilen kişi, Türk ile karşılaşınca sorar:

- Hangi Türkiye'densin

Dortmund'daki konferansa katılanlar,

Türkiye'nin değişik kentlerinden ve değişik düşüncelerinden güzel bir Türkiye senteziydi. Eski ülkücülerden eski devrimcilere kadar Türkiye'yi karşılıksız seven, ülkeden aldıklarıyla değil, ülkeye erdikleriyle doyan bir yelpaze vardı. Almanya'da doğmuş altı gencin söylediği "Dağ Başını Duman Almış" bizi de heyecanlandırdı.

Konferanstan sonra "Gurbetteki Türkçe ve Gençlik" konulu sempozyum vardı. Almanya'da Türkçe kitaplar yazan Şenay Tek, Kemal Yalçın, Halil Gülel, Şükrü Akarsu, Şener Kaya, Yaşar Kara farklı boyutlara değinen, yaraya tuz basan konuşmalar yaptılar.

Almanya'da dördüncü kuşak farklı geliyor. İlk kuşağı Bekir Yıldız, Yüksel Pazarkaya, Fakir Baykurt'un kitaplarından okumuştuk.br data-mce-bogus"1"

Çok ekstrem bir durum ama dördüncü kuşaktan biriyle ilk kuşak mahkemelik olursa hâkim önünde tercüman aracılığıyla anlaştığı oluyormuş.

ADD Başkanı Dr. Süleyman Soytürk'le Dortmund'u dolaşıyoruz... Tabelalar geçiyor:br data-mce-bogus"1"

Harran Ocakbaşı, Dersim Sofrası, Helvacı Ali...br data-mce-bogus"1"

Tabelalar, Almanya'da tutunan Türklerin de az olmadığını gösteriyor. İlk kuşak çoğu madende olmak üzere işçi olarak gitmişti. Son kuşaklar her alanda. ADD İkinci Başkanı Caner Demirci, Adanalı söylemini bozmadan anlatıyor:br data-mce-bogus"1"