AKP'nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım'da daha Mustafa Kemal Atatürk'ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Bir 10 Kasım'ı daha AKP'nin bitmek bilmeyen Atatürk zikzaklarıyla geçirdik!

Önce sıcak bir kulis bilgisi verelim. AKP'nin bu 10 Kasım'da Atatürk'ü genel başkan düzeyinde anması, kendi ölçeklerinde içerikli bir konuşma yapması rastlantısal değil. Bir başka deyişle, pazartesi günü sadece 10 Kasım'a özgü bir konuşma yapalım diye güne başlamadılar. Baktılar ki milletin gönlündeki Atatürk sevgisini silemeyecekler, yeni bir taktik geliştirdiler. Buna strateji demek isterdik ama öyle değil. İçinden geçtiğimiz dönemde, milletin Atatürk sevgisine sempatik gelecek adımlar atmaya karar verdiler.

Kolayca tahmin edilebileceği gibi Kocaeli valisinin kendiliğinden Atatürk için mevlit okutması mümkün değil. Bu da güzel. İsteyen Atatürk için mevlit okutur, isteyen Atatürk'ün mücadelesinin özeti NUTUK okutur!

***

AKP'nin ilk iktidar yıllarında milli bayramlarla ilgili ilginç bir çıkış yaşandı. Dediler ki:

- Bu bayramları neden devlet kutluyor Millet kutlasın!

Bunda murat bayramların millete mal olmasını istemek değildi. Zira hemen sonrasında Atatürk anıtlarına çelenk konmasını da yasaklamaya kalktılar. Kimi gerilimlerden sonra baktılar ki bu yasak işlemeyecek, lütfedip serbest bıraktılar.

Bayramları millet kutlayacak, Atatürk'ü millet anacak ya, onlar da böyle günlerde ya yurtdışına çıktılar ya da hasta oldular!

Ama millet iktidara inat, milli bayramları daha büyük coşkuyla kutlamaya başladı. Öyle ki Anıtkabir'i ziyarette rekor üstüne rekor kırıldı. Anıtkabir herkese y-anıtkabir oldu!

Bu kez bayramlara katılıp Anıtkabir'de saygısızlığı da ele alıp sloganlarla gelip gitmeye başladılar.

Bu yıl çelişkilerin zirve ve dip yaptığı gelişmeler yaşadık. Eğitimi ticarileştirdikten sonra bir de turizmleştirdikleri için ara tatilin arasına da tatil koydular. 10 Kasım'a denk getirdiler. Toplum da buna tepkisini okulları ve meydanları doldurarak verdi.

Erdoğan ise Atatürk'ün adını "Gazi"de bırakmayıp tam andığı toplantıda Cumhuriyetin değerleriyle ilgili hazırlıklı, planlı bir konuşma yaptı. Durum şöyle özetlenebilir:

Atatürk anılacaksa onu da biz yaparız. Gerekirse içini boşaltır istediğimiz gibi doldururuz.

Erdoğan'ın Atatürk'e hakaret edilmesine karşı çıktığı saatlerde Yeni Şafak'ta da yazarının Atatürk'e ilişkin hiçbir maddi gerçeklikle uyuşmayan, çukurlaşmış bir yazısını yayından kaldırıp kaldırmama tartışması vardı. Sonra 10 Kasım'da kaldırıp 11 Kasım'da yayımlamaya karar vermişler! Düşmanın bile hakkını teslim ettiği zaferler için "yoktu" diyorlar. Bu anlayıştan Atatürk düşmanı bile çıkmaz!