150. gün!

Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınışının 150. günü!

Pazartesi günü Kadıköy'de yapılacak büyük bir etkinlikle 150 günlük direnme süreci toplumla paylaşılacak.

Eğer bu kimlikte bir kişiyi 19 Mart'ta gözaltına alıp 23 Mart'ta tutukladınızsa, en geç bir ay içinde iddianameyi hazırlayıp yargılamaya başlamanız gerekir. 150 günden bu yana iddianame değil, operasyon dalgaları yaşıyoruz. Araya adli tatil girdi, yeni adli yıl başlıyor hâlâ "tarih toto" oynanıyor. Gelişmelerin içindeki avukatlar dünkü dokuzuncu dalgaya da dikkat çekerek şu ikilemi anımsatıyorlar:

Eğer tüm operasyonları tek iddianamede toplayacaklarsa her dalga sürenin uzaması demek, birkaç iddianame şeklinde olacaksa her şey iç içe girdiği için daha sonra tek davaya dönüştürecekler demektir!

İddianame tek mi çift mi şu aşamada o bile belli değil!

***

Yakın tarihimizde siyaseti yargının belirlediği ya da yargının siyaset aygıtı olarak kullanıldığı dönemler olmuştur. Ancak içinden geçtiğimiz süreç hepsinden farklı seyrediyor.

Sıcak gelişmeler üst üste geldikçe genel çerçeve belirsizleşiyor.

Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarında "gizli tanıklık" hukuksuzluğun dibi olarak çok konuşulmuştu. İBB operasyonlarında da aynı yöntem kullanılmaya başlandı. İmamoğlu'nun gözaltı sorgusunun üçte biri gizli tanıkların ifadelerine dayalı idi. Bunun anlatılabilir bir yöntem olmadığını gördüler, yasalarda yeri olan bir yolu "kurumlaştırdılar". Etkin pişmanlık ya da kamuoyunda bilinen adıyla itirafçılık!

Gerçek bir hukuk devletinde bir kişiyi yargılamak için ortaya konabilecek delillerden sadece biri olarak kabul edilen "itirafçılık" medya mahkemesinin öncülüğünde temel dayanak haline getirildi.

Böyle olunca da daha iddianame çıkmadan itirafçılık çöktü!

Ne demiş atalarımız

ürük tahta çivi tutmaz!

İnsanları en çok değer verdikleriyle; özgürlükleriyle, aileleriyle, mal varlıklarıyla oynayarak alınacak ifadelerle bir yere varılamayacağı görülmüş olmalı. Önceki geceden bu yana Adalet Bakanlığı katlarında bu yönde farklı görüşlerin çatıştığını, şu görüşte birleşildiğini duyuyoruz:

Artık yeniden ifade alma, etkin pişmanlığa yöneltme girişimleri yapılmasın!

***

Daha önce de vurguladığımız gibi iktidar İBB operasyonunda 4-0 mağlup. İmamoğlu'nu unutturamadı, CHP'yi bölemedi, ekonomiye etkisini göremedi, milleti ikna edemedi.

Örneğin soruşturmanın başında "Ekrem İmamoğlu suç örgütü" yaftası yerleştirmeye çalıştılar. Baktılar olmuyor, çevirdiler. İhalelerin üçte ikisini iktidardan üçte birini CHP'li belediyelerden almış