Bir Osimhen bilmecesi

Şair, "Kimseye etmem şikayet, titrerim mücrim gibi" derken, sanırım bugüne bakış açısını daha o zamandan görmüş gibiydi. "Kimseye şikâyet etmem, suçluymuşum gibi korkarım" sözünü düşündükçe, Türk futbolundaki sorunları, sıkıntıları yazsam mı, yazmasam mı bilemiyorum.
Tam da, "Sussam gönül razı değil, söylesem tesiri yok" misali...
Antalya-Galatasaray maçının 85. dakikasında, Osimhen karga-tulumba rakibini yere düşürürken, bunun bir sarı kart olduğunu çok iyi biliyordu. Ve, o güne kadar üç sarı kartı bulunan futbolcu cezalı duruma düştü. Bunun masum bir kart olduğunu hangi delikanlı savunabilir acaba
Nijerya Milli Takımı'ndan davet alan futbolcu, bugün ülkesine gidecek ve tartışmaları da beraberinde getirecek. Osimhen, "Bilinçli kart görme" uygulamasından dolayı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk edilse, Galatasaray ayağa kalkacak, "Bu Federasyon bize karşı" plağını pikaba koyacak. Sevk edilmese, Cim-Bom'un rakipleri, Futbol Federasyonu'nu korkaklık ve eyyamcılıkla suçlayacak.
Gel de çık işin içinden...
Peki, PFDK'ya sevk edildiğini düşünelim. Tedbirli olursa, olası ilk ceza kupadaki Başakşehir maçından başlayacak. Ardından Kasımpaşa karşılaşması... Ligde olduğu için sarı kart cezasının infazı da burada gerçekleşecek. Peki, Disiplin Kurulu iki maç men cezası derse... O zaman ikinci müsabakanın infazı da Süper Kupa'ya kalacak. Tabii pratikte Osimhen, Afrika Kupası'nda olacağı için üç maç ceza alıp, elini kolunu sallayarak gelecek ve Galatasaray'daki işine devam edecek.