6 Aralık 2025 itibarıyla Ankara'nın barajlarındaki aktif doluluk su oranı yüzde 1.66. Diğer bir hesapla 23 milyon 159 bin metreküp su demek.

Geçen sene aynı tarihte bu oran yüzde 21.51 imiş. Metreküp olarak da 300 milyon 438 bin metreküp su varmış.

*

Bu sorun, sular kesilince hatırladığımız, musluktan aktığında ise unuttuğumuz bir sorun.

*

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve ASKİ yönetimi, yaptıkları açıklamalarda; "kuraklık ve iklim değişikliği" konusuna dikkat çekiyor, "tasarruf" çağrısı yapıyor, "kontrollü su verme" ile sürecin yönetileceğini anlatıyor, apartman ve siteler için "su deposu ve hidrofor" hatırlatmasında bulunuyor, "barajlardaki ölü hacimden su çekme", "Karadeniz'den Gerede Tüneli'ne su getirme" "Birleşik Arap Emirlikleri ile bulut tohumlama çalışması yapma" ve "Sarıyar Barajı'ndan su getirme" gibi tedbirlerden bahsediyor.

*

Muhalefet de açıklamalarında Yavaş ve belediye yönetimini, "su sorunu için tedbir alma hususunda geç kalma", "ek su kaynakları oluşturmama", "yüksek su faturaları", "sık sık yaşanan su kesintileri" açılarından eleştiriyor, geçmişte Yavaş'ın yaptığı "Su fiyatlarını indireceğiz", "Köylerde suyu 2-3 kuruşa satacağız" sözlerini hatırlatıyor. Yavaş'ın geçmişte kendilerine yüklendiği konularda bugün de muhalefet aynı şekilde aynı konular üzerinden Yavaş'a yükleniyor.

*

Herkesin haklı olduğu farklı bir bakış açısı var ancak tek gerçek; eskisi gibi su olmadığı gerçeği.

*

Su işini artık siyaset üstü görmek elzem. Su krizine karşı ortak akılla hareket edilmeli. Çünkü bu kriz "sizin bizim krizimiz" değil artık Ankara'da yaşayan herkesin krizi...

YATAY ULAŞIM TALEBİNE YANIT

GEÇEN hafta "Başkente yatay ulaşım şart" başlıklı yazımda Ankara'da insanları kent merkezine getirmek yerine ilçeler arasında ulaştıran bir yatay ulaşım sisteminin şart olduğuna dikkat çekmiştim.

*

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Ulaşım Daire Başkanlığı'ndan konuyla ilgili bir yanıt geldi. Özetiyle şöyle: "Günümüzde kentsel hareketlilik çeşitlenmiş, kamu kurumları ve diğer fonksiyonların Kızılay ve Ulus bölgesinden kentin diğer bölgelerine taşınması hızlanmıştır. Kızılay ve Ulus bölgesi kentsel fonksiyonlarının zayıflaması ile beraber artık transit geçilen bir toplu taşıma aktarma merkezine dönüşmüştür. Talebin kentin başka güzergâhlarına yönelmesi ve özel araç kullanımındaki yaşanan artışa paralel olarak tek merkezli ulaşım sisteminin getirdiği problemler gün yüzüne çıkmıştır. Kısa vadede planlanan otobüs tahsisli yollar ve toplu taşıma hatlarının çeşitlendirilmesi ile orta ve uzun vadede ise raylı sistem hatlarında kurulacak yatay bağlantılar ile kentte yaşanan trafik sıkışıklığının azaltılması ve toplu taşımanın teşvik edilmesi hedeflenmektedir. Şu an yapım süreci devam eden Çevre Düzeni Planı ve devamında hazırlanacak Ulaşım Ana Planı çalışmalarında konunun çözümüne yönelik ve kentin geleceğini bu minvalde şekillendirecek fikirler değerlendirilmektedir."