Ring sistemi ve ücretsiz aktarma uygulamasına dolu tarafından bakmak
Ankara'da kent içi ulaşımdan sorumlu kurum olan EGO Genel Müdürlüğü, 209 tane ring otobüs hattından metro ve Ankaray'a, metro ve Ankaray'dan da bu ring otobüslerine ilk aktarmayı ücretsiz yaptı.
1 Temmuz'dan itibaren başlayan uygulamada ring otobüsleri artık kent merkezine gitmiyor, yolcuyu metro veya Ankaray'da indiriyor, yine aynı yerden alıp ilçesine ya da semtine götürüyor.
*
5 günlük bir gözlem yaptım.
*
Bu otobüs hatlarından bazıları önceden de metro bağlantı ring olarak sefer yaptığı için sürekli kullanan yolcular, "Çok güzel oldu aktarmaya artık para vermiyoruz" diyerek sistemi olumlu karşıladı.
*
Daha önceden direkt hat olan otobüslerin artık ringe dönüşmesi ise bazı yolcular tarafından eleştirilmeye başladı. Yolcular, "Kardeşim ne güzel direkt gidiyorduk nereden çıktı bu sistem" diyerek olumsuz baktı.
*
Örneğin Bağlum'dan Kızılay'a gitmek için otobüse binen bir yolcu artık otobüsle Meteoroloji Metro İstasyonu'na kadar geliyor inip metroya binip devam ediyor. Aktarma ücreti de ödemiyor.
*
Aynı durum Eryaman'dan Sincan'dan binip Eskişehir Yolu aksını kullanacak yolcu için de geçerli. Pursaklar'dan gelen için de Çubuk veya Kalecik'ten gelen için de durum aynı.
*
Ben bu uygulamayı destekliyorum. Bu ring uygulaması bize has bir şey değil. Her kentte raylı sisteme entegre ring hatları var. İstanbul'da da gördüm, Konya'da da. Hatta yurt dışında da sistem böyle.
*
EGO Genel Müdürü Adem Yılgın, bürokratlarıyla beraber uygulama başlamadan önce yoğun bir hazırlık ve inceleme yaptı. Uygulama öncesi yaptığı açıklamada da "Son bir yılda yüzde 16.5 artışla 396 bin araç Ankara trafiğine katılmış oldu. Bu durum Ankara'da özellikle Kızılay, Sıhhiye ve Ulus noktalarında mesai saatleri çıkışında yoğun bir trafiğe sebebiyet vermektedir" diyerek yaşanan sıkıntıya dikkat çekti.
*
Bardağın dolu tarafından bakarsak...
1-Ring sistemi ve bu sistemde ilk aktarmanın ücretsiz olması sayesinde otobüsler artık Ulus, Kızılay gibi kent merkezinin trafiğine girmemiş oluyor.
Haberin Devamı2-Zaten kendi ilçesinden itibaren otobüsün içinde pik saatte trafik çilesi çeken yolcu belli bir noktadan sonra aşağıdan hızla metro ile merkeze gidebiliyor.
3-Direksiyon başındaki otobüs şoförü de en azından kent merkezi trafiğinde stres yaşamıyor.
4-Sonuçta ekonomik yönden de otobüsün yakıt gideri azalıyor. Daha fazla sefer yapma imkânı oluyor.
5-Metro kullanımı da artıyor.
*
Metro kullanımı demişken mesela EGO'nun 23-29 Haziran tarihleri arasındaki yolcu istatistiklerine baktım, kentte metro ve Ankaray'ın bu tarihlerde taşıdığı toplam yolcu sayısı 3 milyon 6 bin 753. Keçiören Metrosu'nun toplam kullanımı 250 bin 11. "Keçiören Metrosu kullanılmıyor" sitemine karşı da aslında uygulama destekleyici.
*
Haberin DevamıGeçen hafta da söylemiştim; Ankaralılar aktarma işine genelde pek sıcak bakmaz hep direkt gitmek ister.
*
Ama artık Ankara eski Ankara değil. Bazı sistemlerin değişmesi şart. EGO'ya biraz zaman da tanınmalı. Sistem tam anlamıyla oturana kadar aksaklıklar, eksikler olabilir. Uygulamanın asıl olumlu etkisi okulların açıldığı dönem de görülebilir...
GÖNÜLLÜ İTFAİYECİLİK ÇAĞRISI
ANKARA Büyükşehir Belediye (ABB) Meclisi'nde önceki dönem MHP Grup Başkanvekili olarak görev alan Murat Ilıkan'ın sosyal medya paylaşımını gördüm. "Gönüllü itfaiyecilik" ile ilgili dikkat çeken bir çağrısı var. Özetle şöyle diyor Ilıkan: "Dünyanın birçok ülkesinde 'gönüllü itfaiyecilik', itfaiye hizmetlerinin vazgeçilmez bir parçası. Almanya'da 1 milyon 'gönüllü itfaiyeci' var ve bu sayı, itfaiyecilerin yüzde 95'ini oluşturuyor. Japonya'da yüzde 84, Fransa'da ise bu oran yüzde 80'e yaklaşmış durumda. Hollanda da bu işi ciddiye alan ülkelerden; yaklaşık 19 bin gönüllü, çağrı üzerine 3 dakikada istasyona ulaşıyor. 'Gönüllü itfaiyeciler', yangınlara karşı bu ülkelerin bel kemiği! Türkiye gibi geniş coğrafyaya sahip ve artan afet riskleriyle karşı karşıya olan bir ülkede, itfaiye hizmetlerinin güçlendirilmesi artık bir zorunluluk! Oysaki profesyonel itfaiyenin yetişemediği alanlarda gönüllü itfaiyeciler 'can simidi' olabilir. Bu nedenle büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere tüm belediyelerimiz, gönüllü itfaiyecilik programlarını derhal başlatmalı ve bu profesyonel modeli desteklemeli. 'Gönüllü itfaiyecilik' sadece bir görev değil; halkımızın can ve mal güvenliğini artıracak, belediyelerimize ekonomik tasarruf sağlayacak stratejik bir yatırım da olacaktır."