İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun liderliğindeki çıkar amaçlı suç örgütüne ilişkin 19 Mart 2025 tarihinde başlayan soruşturmanın iddianamesi 11 Kasım 2025'te açıklandı. İddianameyle 105'i tutuklu, 170'i adli kontrollü, 7'si yakalama emriyle aranan 402 şüpheli ve 1'i adli kontrollü 5 müşteki şüpheli hakkında toplam 143 farklı eylemle ilgili olarak 'suç örgütü kurma ve yönetme', 'suç örgütüne üye olma', 'örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme', 'rüşvet alma', 'rüşvet verme', 'irtikap', 'ihaleye fesat karıştırma', 'kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık', 'Vergi Usul Kanunu'na muhalefet', 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama', 'kişisel verilerin kaydedilmesi', 'kişisel verileri ele geçirme ve yayma', 'çevrenin kasten kirletilmesi', 'Orman Kanunu'na muhalefet', 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, 'kamu malına zarar verme, 'Maden Kanunu'na muhalefet ve Orman Kanunu'na muhalefet' suçlarından İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açılmış oldu.
İddianamede, tutuklu şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun "suç işleme amacıyla örgüt kurmak", "kişisel verilerin kaydedilmesi" "kişisel verileri ele geçirme ve yayma", "suç delilerini gizleme" "haberleşmenin engellenmesi", "kamu malına zarar verme", "rüşvet", "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma", "irtikap", "kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık" "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "ihaleye fesat karıştırma", "çevrenin kasten kirletilmesi", "Vergi Usul Kanunu", "Orman Kanunu ve Maden Kanunu'na muhalefet" suçlarından toplamda 849 yıldan 2 bin 430 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianamede Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütünün hiyerarşisi, eylemleri ve verdiği kamu zararları 3741 sayfada anlatılıyor.
İmamoğlu İddianamesinden önce açıklanan 578 sayfalık Beşiktaş İddianamesiyle beraber CHP üzerinde ciddi bir yolsuzluk tartışması yaşandığı görülüyor. Kaldı ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu üzerine soruşturması devam eden ama bu iddianamelere girmemiş ayrı iddiaların da varlığı biliniyor.
İddianameye konu 143 eyleme ilişkin elde olunan menfaatle sebep olunan kamu zararının 2014 sonrası suç tarihleri itibarıyla (güncel değeri hariç) toplamda menkul olarak yaklaşık 160 milyar Türk lirası ve 24 milyon ABD doları, gayrimenkul olarak ise İstanbul ile ülke genelinde 95 taşınmaz olduğu ifade ediliyor. Bu muazzam meblağ CHP seçim kampanyasına kaynak olarak kullanılmak üzere parti içinde meşrulaştırılması amaçlanmış ve bu kaynağın dışında şahsi amaçlarla da bu kaynaklar elde edilmiştir.
İddianamenin örgüt, eylem, kamu zararı ve hedefleri kısaca böyle özetlenebilir. İddianamenin hukuki mecrası ve tartışması önümüzdeki birkaç yılın hukuki gündemini işgal edecek. Ancak iddianamenin kısa, orta ve uzun dönemde çok ehemmiyetli siyasi sonuçları da olacaktır...
19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu ve çevresine yönelik operasyon başladıktan CHP'nin savunma stratejisi hukuki bir tartışmamaya girmemek, soruşturmanın siyasi olduğunu iddia etmek, mitingler, medya ve sosyal medya ile iktidar karşıtı sert bir kampanya yürütmek, bu şekilde iddiaların CHP içinde tartışılmasını engellemek, CHP içindeki muhalefeti ve Ekrem İmamoğlu dışındaki Cumhurbaşkanı adaylarını sindirmek şeklinde belirlenmişti... CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu strateji uygulayarak hem Kemal Kılıçdaroğlu hizbini hem Mansur Yavaş hizbini hizaya soktu hem de parti kamuoyu üzerinde hakimiyet kurmak için altın kıymetinde bir süre kazandı. Ancak soruşturmalar derinleştikçe ve nihayet iddianameler ortaya çıkınca CHP artık bu iddialardan haberdar olmaya ve tartışmaya başladı.
İmamoğlu İddianamesi ve Beşiktaş İddianamelerinin CHP'de ciddi rahatsızlık ve tartışma konusu olduğu artık kamuoyundan gizlenemiyor. Gazeteci Fatih Atik'in haberine göre 20 CHP milletvekili -CHP'ye yakın gazeteci Şaban Sevinç'in verdiği haberlere göre 10 CHP milletvekili- aşağıdaki bildiriyi CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e vermiş durumdalar. İddialara göre bu rakamın 40-50 milletvekiline kadar çıkması ihtimal dâhilinde... Bu rakamın eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın milletvekilleri ve rahatsızlık duyan diğer milletvekillerini kapsadığı söylenebilir. Bildiriye geçmeden önce haberlerle duyurulan bildiriyle CHP'nin 19 Mart 2025'te Ekrem İmamoğlu'na karşı başlayan operasyonla bütün partiyi susturmak ve sindirmek amacıyla yürüttükleri siyasi savunma stratejisinin artık işlemediğini söylemek lazım. Önce sayısı tartışmalı CHP milletvekilinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e verdiği bildiriyi kısaca hatırlatalım:
"Bizler Milletimizin iradesine vekalet verdiği, devletin ve milletin âli menfaatlerini korumak uğruna namus ve şeref sözü vermiş, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kuruluş felsefesine ve ilkelerine bağlı milletvekilleriyiz...

3