CHP'de İstanbul Kurultay Krizi Kaosa Dönüşürken

CHP'de parti iç mücadele giderek sertleşiyor, bir parti krizine ve kaosa dönüşüyor... Sadece Eylül ayı içinde şaibeli kurultaylar iddialarının ele alındığı 14 davadan bahsediliyor. Ekim ayında ise yolsuzluk soruşturmalarının iddianamelerinin tamamlanması bekleniyor. Bu davaların CHP'deki siyasi tansiyonu ziyadesiyle yükseltmesi bekleniyordu...

İstanbul Kurultayı davasında İstanbul 45. Asliye hukuk Mahkemesi'nin 2 Eylül 2025 tarihinde verdiği ara kararla 38 olağan İstanbul il kurultayında 11.10.2023 tarihinde seçilen İstanbul il Başkanı, il yönetim kurulu asıl ve yedek üyeleri ile il disiplin kurulu asıl ve yedek üyelerinin tedbiren bu görevlerden uzaklaştırılarak Gürsel Tekin'in başında olduğu beş kişilik bir kurulun bu yetkileri kullanmak üzerine görevlendirilmesine; yine bu kurultayda seçilen üst kurul- kurultay delegelerinin tedbiren bu görevden uzaklaştırılmasına karar verildi. Mahkemenin bu kararı CHP'nde çok ciddi kırılmalara yol açtı. Çünkü bu karar 4-5 Kasım 2023'teki CHP genel kurultayına ilişkin davada emsal teşkil edebilecek bir örnek olabileceği endişesini doğurdu. CHP Genel Merkezi 15 Eylül'de Ankara'daki davada da aynı kararın verilebileceğini öngörerek İstanbul kararına çok sert tepki gösterdi.

15 Eylül'de CHP genel kurultayında karar verecek mahkemenin İstanbul'daki mahkemenin karar ve delilleri istemesi de CHP genel merkezindeki krizi derinleştirdi. CHP genel merkezi İstanbul'a ne kadar sert tepki gösterilirse Ankara'daki genel kurultay kararının da ölçüde engellenebileceği düşüncesiyle İstanbul'daki mahkemenin karar verdiği gün, Gürsel Tekin'i savunmasını dahi almadan partiden ihraç etti. CHP bu ihraçla da yetinmedi... İstanbul'daki mahkemenin görevlendirdiği beş kişilik çağrı heyeti ve aileleri CHP medyası ve sosyal medyası eliyle uygulanan linç ve tehditlerle heyetten iki kişinin görevlerinde ayrılması da sağlandı... CHP Genel Başkanı Özgür Özel genel kurultayın iptaliyle görev kabul edebilecek diğer CHP'lilerin de ihraç edileceğini ilan ederek CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine gözdağı vererek kendince "tedbir" aldı. Ancak bu tür tehditlerin parti içindeki düşmanlık ve kopmaları arttırmak dışında ne işe yaradığı ileride ayrıca tartışılacaktır.

Mahkemenin görevlendirmesi ve CHP genel merkezinin sert tepkisiyle beraber, Gürsel Tekin ismi öne çıkmaya başladı. Gürsel Tekin CHP genel merkezi, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ile açıktan mücadele eden bir siyasi figüre dönüşmeye başladı. Bu bakımdan Gürsel Tekin'e biraz yakından bakmakta fayda var. Gürsel Tekin 1984'den bu yana Sosyal Demokrat Parti, Sosyal Demokrat Halkçı Parti ve CHP çizgisinde siyaset yapmış, 41 yıldır partili bir isim... Gençlik kollarından il yönetimine, İstanbul İl başkanlığından genel merkez yöneticiliğine, defalarca İstanbul milletvekilliğinden genel sekreterliğe kadar parti görevleri yapmış bir "partici"...

Gürsel Tekin, "şaibeli" 4-5 Kasım 2023 büyük kurultayından sonra dışlanmış bir isim. Hatta bu yüzden CHP'den istifayı düşünmüş ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından istifadan vazgeçirilmiş bir siyasetçi. Burada Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'nun Gürsel Tekin de dahil Kemal Kılıçdaroğlu hizbini kazanmak, partiyi beraber yönetmek yerine onları kesin bir şekilde tasfiye etme kararlılığının büyük hatalarından biri olduğunu söylemek lazım. Bu bakımdan mahkeme tarafından görevlendirildiği öğrenilir öğrenilmez her türlü hukuk ve mevzuata aykırı bir şekilde savunması dahi alınmadan Gürsel Tekin gibi bir ismin CHP'den ihraç edilme kararının alınması, CHP genel merkezi açısından bir başka büyük hatadır.

Mahkemenin il yönetimini görevden almanın ötesinde CHP üst kuruluna gidecek 196 delegenin sıfatlarını da tedbiren askıya alması, bu rakamın CHP genel kurultayındaki nisabı etkileyecek bir rakam olması dolayısıyla büyük kurultay davasını etkilemesi ihtimali, CHP'nin dikkatini 15 Eylül mahkemesinin kararına yönetti. CHP bir yandan mahkeme kadarını tanımadığını açıkladı, diğer yandan 14 Eylül'de Ankara Tandoğan'da bir miting yama kararıyla beraber, alarm durumuna geçerek sivil itaatsizlik gibi eylemlerle hükümeti tehdit etmeye başladı.

CHP Genel Merkezi, İstanbul İl Başkanlığı binasında, mahkemenin tayin ettiği çağrı heyetine karşı direnme kararı aldı. Ancak netice değişmedi, mahkeme kararı uygulandı ve İstanbul yönetimi el değiştirdi. İl binasındaki itiş kakış görüntülerinin ve görev devrine engel olamamanın CHP'ye zarar verdiği çok açıktır. CHP genel merkezi il binasını genel başkanın özel çalışma ofisi ilan etti, il başkanlığını bir ilçe binasına taşıdı ve oradan da başka bir ilçeye taşıyabileceğini ima etti. Tanımadığını ilan ettiği mahkeme kararına da itiraz edeceği belli oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel sivil itaatsizlik gibi renkli devrimlere yol açabilecek sokak hareketlerine gidebilecek muğlak ifadelerle hükümeti ve kamu düzenini tehdit etmeye devam ediyor.