Sarayın kayyumu olmaya pek hevesli görünüyor
Kılıçdaroğlu mahkemenin olası bir mutlak butlan kararına karşı bir açıklama yapması istenince "Böyle bir açıklama yapamam. Umarım, mutlak butlan çıkmaz ama olursa da partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım Karardan sonra Özel ile oturur, konuşuruz." Demiş!
Umarım bu sadece bir dedikodudur ve Kemal Bey böyle bir ifadeyi gerçekten kullanmamıştır.
Fakat eğer böyle bir ifadeyi kullanmışsa 2023 seçimlerinde sadece Sinan Oğan ve Meral Akşener'in değil Kemal Kılıçdaroğlu'nun da aslında saraya hizmet ettiği, Recep Bey ile işbirliği yaptığı açık ve net olarak ortaya çıkmış demektir.
Bu noktada demedi demeyin herkes kazanamazsın dediği, tüm anketlerin bunu açıkça gösterdiği ve çok rahatça kazanabilecek alternatif adaylar olduğu halde Kemal Bey'in kendi adaylığını dayatması da politik bir hata değil tasarlanarak, taammüden yapılmış saraya ve saray rejimine destek operasyonu demektir.
Aynı zamanda seçim sonrası yaşanan olaylar Kemal Bey'in mutfaktan çıkıp lüks bir villada büro tutmaları falan da bu gün yaşanan kayyum atanma sürecinin bir parçası olarak yorumlanabilir.
Şaşırtıcı mı
Elbette değil, saray rejiminin muhalefeti de dizayn etmeye çalışması elbette bilinen ve beklenen bir gerçekliktir.
Recep Bey daha önce de Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve Devlet Bahçeli gibi kendisine çok sert muhalefet yapan bir sürü politikacıyı ve bunların partilerini devşirmedi mi
Bunlar sonradan onun en hararetli savunucuları olmadı mı
Bunları hep birlikte yaşayıp görmedik mi
Bütün bunları gördükten sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun da devşirilmiş olmasına şaşırmak mümkün mü
AKP iktidarının tüm başarısızlık ve yetersizliğine rağmen bunca yıldır iktidarda kalmasını bazı yorumcular hep karşısındaki muhalefetin kötülüğüne bağlardı, şimdi açıkça görünüyor ki bu arkadaşlar gerçekten de haklı olabilirlermiş.
Bakınız artık açıkça görünüyor ki CHP Kılıçdaroğlu'ndan kurtulduktan sonra safra atan bir balon gibi hızla yükselişe geçti, uzun yıllar sonra AKP'yi geçerek birinci parti konumuna yükseldi ve son derecede etkin bir muhalefet yapmaya başladı.
Sonra olanları biliyorsunuz 31 Mart 2024 tarihinde CHP tek başına girdiği yerel seçimlerde çok büyük bir başarı elde etti ve AKP'yi resmen ezdi geçti. Özellikle İstanbul'da Ekrem İmamoğlu, Ankara'da Mansur Yavaş olağanüstü bir oy oranı ile yeniden seçildiler, AKP'nin kalesi olarak görülen bu iki dev şehri yönetme hakkını tekrar kazandılar.
Bu gün de tüm anketlerde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın Recep Tayyip Erdoğan'ın fersah fersah önünde bir siyasi beğeniye sahip olduğu gözlemleniyor.
İşte dananın kuyruğu da bu noktadan sonra koptu; muktedirler sandıkta kazanma umudunu kaybedince Ekrem Başkan'a ve CHP'ye yönelik olarak mahkemelerin ve medyanın araçsallaştırıldığı büyük ve derin bir siyasi bir operasyon başlattı.