Belki size tuhaf gelen bu soruyu sormamın sebebi Ankara'da Cumhur İttifakı'nın Mansur Yavaş'ın karşısına aday olarak çıkardığı Turgut Altınok'un mal beyanını açıklamaktan kaçınmak için verdiği cevap, gösterdiği gerekçe.
Turgut Altınok'a Habertürk'te katıldığı programda rakibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın mal varlığını açıkladığı kendisinin de mal varlığını açıklayıp açıklamayacağı sorulmuş.
Altınok bu soruya ilk başta cevap vermezken "Mal bizim değil Allah'ın, hepsi Allah'ın, biz emanetçisiyiz. Mal varlığımı açıklayacağım. Kendim istediğim zaman açıklayacağım." Diyerek yan çizmiş, cevap vermekten kaçınmış.
Bak Turgutçuğum, güzel kardeşim inanan insanlar için elbette ki mal da mülk de Allah'ındır ve her bir insan da Allah'ın kuludur!
Sorun da zaten mal mülk Allah'ın olmaktan çıkıp kişilerin uhdesine geçtiği zaman ortaya çıkıyor!
Mademki mal mülk Allah'ın ve tüm insanlar da Allah'ın kulu o halde tüm mal mülk insanlar arasında eşit üleştirilmeli, her bir insan her türlü mal, mülk üzerinde eşit hak ve pay sahibi olmalıdır değil mi
Pekâlâ, durum gerçekte böyle mi
Elbette ki değil mesela "mal da mülk de Allah'ın eh ben de Allah'ın bir kuluyum" deyip gelsem salonunun başköşesine kurulsam, "bırak bakayım bu akşam da ben uyuyayım" diyerek yatağına döşeğine çöksem ne dersin
"Bindiğin lüküs araba Allah'ın malı ver iki tur da ben atayım, işimi gücümü göreyim" desem "aaaa elbette bu senin hakkın al gönlünce kullan" der misin
Bak güzel kardeşim "Ben Allah'ın emanetçisiyim" demek tamamen boş, beleş bir slogandır. Bu iddia ile gelirsen o zaman adama "emanetçi olduğuna dair Allah'tan aldığın bir vesika ya da kanıt var mı" diye sorarlar değil mi
Eh bugüne kadar kimse böyle bir kanıt ya da vesikayı ortaya koyamadığına göre mala, mülke kim sahip olacak, bu sorunu çözmek de insanlara, insan aklına düşmektedir.
Açıkça söylemek gerekirse mala mülke kim sahip olacak sorusu insan uygarlığının en büyük sorunudur ve uygarlık tarihi boyunca birçok çözüm yolu denenmiştir.
Tarım çağı boyunca hanedanlar neredeyse tüm mala, mülke ve hatta insanlara bile sahip olmuş gerekçe olarak da "beni tanrı seçti, ben sizin çobanınızım zaten mal mülk Allah'ın ben sadece emanetçiyim" diyerek son derecede adaletsiz bir mülkiyet ve yönetim biçimi ortaya koymuşlardır.
Tarım çağı sonrası bu adaletsiz mülkiyet dağılımına en sert eleştirilerden birini getiren Karl Marks olmuş ve mülkiyetin komünal olmasını ve her bir yurttaşın mülkiyette eşit pay ve hak sahibi olmasının çok daha adil ve doğru bir yöntem olacağını iddia etmiştir.