Molla cuntası çökerken!

İran İsrail savaşı iyiden iyiye kızışmış bulunuyor, hepimiz gene ekran başlarında toplaşıp naklen savaş seyrediyoruz.

Savaşın bu aşamasında İran uzun menzilli füzeler ile İsrail'i vurup Demir Kubbe'yi delmeye çalışırken İsrail üstün hava kuvvetleri sayesinde İran hava sahasını tam olarak kontrol altına almayı başarmış bulunuyor.

Sahada ise İsrail bir çok yüksek düzeyli İran askeri yetkilisini öldürerek komuta kademesini felç etmeye çalışıyor.

İsrail'in İran nükleer tesislerini vurması ve nükleer teknolojiyi yürüten bilim insanlarına suikastlar düzenlemesi ise elbette İran'ın nükleer silah geliştirme kapasitesini felç etmeyi amaçlamaktadır.

Konuya sadece İran İsrail çatışması olarak bakmak yanlış olur, biraz daha geniş bir perspektiften baktığımızda göreceğimiz şey; Amerika'nın Rusya'yı bölgeden süpürmekte olduğudur.

İkinci Dünya savaşı sonrasında kurulan Soğuk Savaş Dünyasını anlamadan bu gün bölgede olup biteni anlamamız mümkün olmayacaktır.

İran Rusya için hem sıcak denizlere ve hem de petrol bölgesine açılan en önemli kapıdır Hem ikinci dünya savaşı sırasında ve hem de sonrasında Stalin İran'ı kontrolü altına almaya çalışmıştı bu amaçla 1941'de Sovyetler Birliği ve müttefiki Birleşik Krallık, İran cephesini güvence altına almaya çalıştı. Mihver Devletleri'ne sempati duyan İranlı lider Rıza Pehlevi Müttefikler tarafından devrildi ve oğlu Muhammed Rıza Pehlevi tahta geçti.

İran savaş süresince Birleşik Krallık ordusu ve Kızıl Ordu denetimi altında kaldı, bu bölgeden gelebilecek tehditleri önleme gerekçesiyle Sovyetler Birliği ülkenin kuzey yarısını ve Birleşik Krallık ise güney yarısına birlik göndererek bölgede hakimiyet kurdular. Stalin bu anlaşmada tehdidin ortadan kalkmasından sonra İran'dan çekilmeyi de taahhüt etmişti.

Fakat savaş sona erdiğinde Sovyetler çekilmeyi reddetti, İran Azerbaycanı ve İran Kürdistanını desteklemeye ve sosyalizmi yayma çalışmalarına başladı. Bu hedef doğrultusunda 1945'de Azerbaycan Millî Hükûmeti ve 1946'da Mahabad Cumhuriyeti kuruldu.

İran yönetimi Mart 1946'da Sovyetler Birliği'ni Birleşmiş Milletler'e şikâyet etti ve 4 Mart'ta Birleşik Krallık, 9 Mart'ta ise Amerika Birleşik Devletleri Sovyetler Birliği'ne nota verdi. ABD Sovyetleri bu durumu savaş sebebi saymakla tehdit etti.

Sovyet ve İran yönetimi arasında 4 Nisan 1946'da Sovyet askerlerinin bir buçuk ay içinde İran'dan çekilmesini, İran ve Sovyetler Birliği arasında ortak bir petrol şirketi kurulmasını ve İran'ın iç sorunlarının barışçıl temelde çözülmesini öngören bir anlaşma imzalandı ve bunun sonucunda Sovyet askerî birlikleri 9 Mayıs 1946'da İran'dan tamamen çekildi.

Ardından İran ordusu, Birleşik Krallık ve ABD'den aldığı destekle, anlaşmadaki iç sorunlar kapsamında askerî yöntemi kullanmayacağına dair verdiği taahhüdünü çiğneyerek önce 12 Aralık'ta Tebriz'e ve ardından 17 Aralık'ta Mahabad'a girerek Azerbaycan Millî Hükûmeti ile Mahabad Cumhuriyeti'nin egemenliğine son verdi. Yine Sovyetler ile İran arasında yapılan ortak bir petrol şirketinin kurulması öngören anlaşma, Birleşik Krallık ve ABD'nin baskısıyla 22 Ekim 1947'de İran meclisi tarafından iptal edildi.