Tüm gündemimizi dolduran yenidoğan yoğun bakım skandalını artık hemen hemen herkes biliyor, herkes biliyor amma velakin emin olun eksik biliyor. Bir savcının tehdit edilmesi ile birlikte gündeme oturan bu skandal aslında buzdağının görünen kısmıdır, sorun çok daha büyük, yaygın ve sistematiktir.
Görünen o ki uzunca bir dönemdir uygulanan yanlış politikalar ve yanlış tercihler yüzünden bir felaketten diğer bir felakete savrulup duran bir ülke haline geldik. Açıkça söylemek gerekiyorsa artık ülke yönetilmiyor savruluyor
En az 12 bebeğin sağlık sektöründeki fahiş kâr hırsı yüzünden göz göre göre ölmesi ve bu olayın örtbas edilmesi için davayı takip edlen savcının ve savcı yakınlarının ölümle tehdit edilmesi açıkça söylemek gerekirse bir organize suç örgütünün işidir.
Bu organize suç örgütünün içinde kamu görevlileri, özel hastaneler ve sağlık çalışanları da bulunmaktadır.
Normal bir demokraside böyle bir skandal patlak verse Sağlık Bakanı o koltukta bir dakika bile oturamaz ve dahası çoğu zaman hükûmet ben bu işi beceremiyorum elime yüzüme bulaştırdım der ve istifa etmek zorunda kalırdı.
Bunlara organize suç örgütü demek bile aslında çok yetersiz kalıyor bunlar resmen organize kötülük şebekesi olmuş, sağlık ve ölüm üzerinden insanları sömürüyorlar.
Peki, bu ortaya çıkan olay münferit bir olay mı
Elbette hayır!
Aslında bu olayda ortaya çıkan buzdağının üstte kalan görünen kısmıdır demiştim, bu ve benzeri işler sağlık sektöründe düşünüldüğünden çok ama çok daha yaygındır.
Bu sorunun ortaya çıkış nedeni ise sistematik, yani sistemle ilgilidir. Tercih edilen politikalar çerçevesinde sağlık sektörünün ticarileşmesi ve hastaların müşteriye dönüştürülmesidir.
Bakın sevgili okurlarım; değeri piyasada rekabet ile belirlenemeyecek yani rekabete konu olamayacak bazı mal ve hizmetler vardır ve sağlık da bunlardan en önde gelenidir.
Şimdi soruyorum size çocuğunuzun, kardeşinizin, eşinizin ya da annenizin babanızın yaşamını kurtarmak için oturup bir doktor ya da hastane ile pazarlık yapabilir misiniz
Yaşamın ya da sağlığın değeri kaç paradır, ölçüye tartıya gelir mi
Ayrıca sağlık sisteminde müşteri olan sıradan biri hangi hizmeti, kaç paradan, nerede alması gerektiği konusunda rasyonel bir karar verme yetisine sahip olabilir mi
Elbette hayır!
Sonuçta bir doktora gittiğinizde, bir hastaneye başvurduğunuzda size önerilen tedavi ya da hizmetin gerekli ya da yeterli olup olmadığına ve bu hizmetin fiyatına karar vermek sıradan bir insan için hiçbir şekilde mümkün değildir.
İşte tam da bu yüzden sağlık hizmetleri serbest rekabete açık, fiyatı piyasada belirlenebilecek bir iktisadi faaliyet değildir.
AKP iktidarı bu gerçeği hiç dikkate almadan son 20 yılda sağlık sisteminde egemenliğin özel sektörün eline geçmesine izin verdi, sonuçta özel sektör piyasayı kontrol etmeye başladı ve müşteri hâline gelen hastalar da piyasa kurtlarının insafına terk edildi.